- 670 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMLA SAVAŞ YERİNE AK KEFEN GİYMEK
Beğenmediğimiz 7-8 milyonluk Yunanistan’ da sabah 05:00 ile 09:00 arası toplu taşıma ücreti bedava.
Beğenmediğimiz 8 -9 milyonluk Bulgaristan’da vatandaşların evlerinde yaz kış doğalgaz, elektrik, şu %50 indirimli, memur ve işçilerin ise bedava...
Küba’yı yazmış olsak dudaklarımız uçuklar. Ülkelerinde kanserden ölmek neredeyse hiç yok. Çünkü, ücretsiz kanser aşısı ile aşılanıyor vatandaşları.
Peki, nedendir bu yoksulluk?
Hani maaşa haciz gelmezdi?
Vs...vs...vs...
Efendim, sisteme takılan öyle bir madde var ki, onu hiçbir masa memuru aşamıyor.
Asıl o madde törpülenmelidir.
Örnek:
Size devlet, Suriyelilere yardim ettiği gibi yardim edebilir aslında..!
Ama üzerinizde kayıtlı taşınır, taşınmaz gayrimenkulümüzün olmaması, hiçbir kurumdan maaş almamanız gerekiyor.
Sistemde eğer ki,
Size miras kalmışsa, (eski veya yeni) üzerinde çoklu , çekişmeli mirasçıların olduğu ufak bir arsanız dahi olsa,
Veya;
Eşiniz çalışmadığı halde ( bağkur, sigorta, sgk) birikmiş borcu varsa devlet sizi sistemde varlıklı sayıyor.
İşte bu yüzden mağdur kalıyor insanımız.
Suriyeliler vatansız ve mülteci haklarından %100 faydalanırken; bizim ülkemizin vatandaşı pahalı olan sara ilacını alamıyor,
Yaşamak adına eczaneye borçlanıyor.
Acı bir durum.
Acil çözülmesi gereken bir durum.
Aksi halde Beyoğlundaki 20 yaşında bir genç hanımın, 70 yaşındaki beyin kolunu çekiştirirken söylemiş olduğu şu sözcüklerle;
" Amca ne olur yat benimle, çocuğuma mama alacağım. Çok açız!"
70 yaşındaki adam:
" Kızım kolunu ne çekip duruyorsun. Hadi git işine. Yaş 70 bende iş bitmiş."
Veya;
12 - 13 yaşlarında ergenliğe adım atmış erkek çocukların;
"Açlıktan karton yiyoruz abi, yardım et bize ne olur. Ne istersen yaparız!"
Gibi diyaloglarla daha sık karşılaşacağız.
10 yıl önce baklava çalmıştı o yaşta 2 çocuk. Tam 10 yıla mahkûm olmuşlardı.
9 sene önce de daha farklı bir haberle içimiz kıyılmıştı.
Bir baba oğluna "maaş alınca sana bisiklet alacağım," diye söz veriyor. Maaş alamayınca da sözünü tutamamış olmanın utancıyla,
"Affet oğlum, Sana verdiğim sözü tutamadım!" Diye bir de mektup yazıyor.
O baba ölümü seçiyor.
Hadi dün öyleydi, ya bugün neden, niçin benzer olaylar yaşanıyor?
Bugün de 4 kardeşin ölüm haberiyle sarsıldık..!
Dört kardeş.
Yaşları 60-56-54-48...
Biri sara hastası çalışamıyor. Diğeri işsiz.
İkisi çalışıyor.
Çalışan kardeşlerden müzik öğretmeni olanın maaşına HACİZ konulmuş.
Diğeri ise kuryelik yapıyor.
Elektriklerini de 600 küsür lira borç yüzünden kesmişler.
Müzik öğretmeni, bakkala olan borcu için;
"Maaşıma haciz konuldu" diyebilmiş.
Ve dört kardeş, "böylesi onursuz yaşamaktansa, onurumuzla ölürüz daha iyi," diyerek yaşam savaşını bırakmışlar.
Kapılarına " Dikkat Siyanür Var!" Uyarı yazısını yazmışlar.
Yaşamak yerine "ak kefen" giymeyi seçmişler..!
Emine Pişiren/ Kocaeli
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.