- 882 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞKIN VE MUTLULUĞUN BİYOKİMYASI
Edebiyat defteri web sitesini yaklaşık üç dört aydır takip ediyorum.Yazılan şiirlerin çoğunun aşk ve sevgi olduğunu görmekteyim.Aşk üzerine şiirler okurken aklıma aşkın biyokimyası nasıldır diye takıldı.Hem aşık hem de nasıl mutlu olabiliriz? İnternette biraz gezindim.Okuduğum bilgilerin bazılarını sizlerle kısaca paylaşmak istedim.
Hayatımızda her şeyin genlerimizin kontrolünde olduğunu biliyoruz.. Sevinçler,üzüntüler, öfkeler, hastalıklar, boy, göz rengi, deri rengi, ilgiler, ilgisizlikler, dindarlık, ateistlik, yetenekler, arkadaş seçimi, eş seçimi vs,vs,.. gibi daha binlerce hayata dair özellik genlerimizin kodladığı hormonlar tarafından şekilleniyor. Aşk da, genlerimizin kontrolünde gelişen biyokimyasal bir olaydır. Aşk, kişinin beyninde adeta hormonal bir fırtına başlatır. Aşk insanı neden bu derece derinden etkiler? Aşık olan kişi, neden gerçeklerden uzaklaşarak, hayal dünyasında gezer? Bütün bu soruların cevabı beynin biyokimyasında yatmaktadır.
Aşık olan kişilerin, çekilen beyin tomografisinde, Hippocampus, Nucleus caudatus, Putamen ve Nucleus accumbens bölgelerinin aktif hale geldiği tespit edilmiştir. Bu bölgeler, beynin ödüllendirme mekanizmasının bulunduğu, korkunun algılandığı ve kişinin kendi dışındaki insanları değerlendirildiği, bölgelerdir. Yeni aşık olmuş kişilere aşık olduğu kişinin fotoğrafları gösterilerek yapılan beyin tomografi çekimleri, beynin bu bölgelerine daha az kan gittiğini göstermiştir.
Hiç kuşkusuz, aşık olan kişinin beynindeki bu değişimler, hormonal bir değişimin sonucudur ve başrolde de mutluluk hormonu olarak adlandırılan, dopamin hormonu rol oynamaktadır.
Dopamin kişiye, çoşku ve sevinç veren bir hormondur. Bu hormon kişiyi çoşku ve sevince bağımlı hale getirerek, beyinde adeta hormonal bir fırtına kopmasına, dolayısı ile kişinin dopamine bağımlı hale gelmesine sebep olur.
Bir aşığın terk edildiği zamanki gösterdiği reaksiyon depresyon halidir.
Depresyonun sebebi, beynin dopamin siz kalmasıdır. Ama terkedilen aşığın beynin ödüllendirme mekanizması, terkedilmesine rağmen halâ aktif haldedir ve dopamin ile ödüllendirilmeye devam etmek ister. Aşık, bağımlısı olduğu dopamini tekrar bulabilmek için kaybedilen sevgiliyi tekrar kazanmak ister. Aşkın bu melankolik hali, aslında beynin ödüllendirme mekanizmasının dopaminsiz kalmasının sonucudur.
Mutluluk hormonu dopamini nasıl elde ederiz?Şimdi kısaca bunları sıralayalım.
1. Egzersiz Yapmalıyız
Günlük egzersiz yapmaya özen gösterin.Egzersizin beyin aktivitelerini uyardığı, dopamin başta olmak üzere birçok beyin kimyasalının salgılanmasını tetiklediği gözlemlenmiştir. Dopamin egzersizin 20. ve 30. dakikaları arasında salgılanmaya başlar ve yorgunluğu azaltma görevi üstlenir. Ama sadece yorgunluğu azaltmakla kalmaz, iyi bir ruh hâli de sağlar. Bu yüzden düzenli olarak spor yapmaya çalışın.
2. Sağlıksız Yiyeceklerden Uzak Durmalıyız
Bu yiyecekler dopamin seviyesinin düşmesine neden oluyor.
3. Dopamin Seviyesini Artıracak Gıdaları Seçmeliyiz.
Dopamin seviyesinin doğal olarak yükselmesini sağlayacak yiyecekler var. Muz bu açıdan istisnai bir yiyecek. Çünkü dopamin üretiminde rol oynayan tirozin adlı bir madde içeriyor. Taze meyve ve yiyecekler genelde dopamin seviyesini yükseltecek bileşenler bulundurmaktadır.
4. C Vitamini Tüketmeliyiz
Bol bol C vitamini tüketin.Vitaminler, özellikle C vitamini dopamin düzeyinde artış sağlıyor.
5. Güneş Işığına Çıkmalıyız
Güneş ışığının dopamin seviyesini yükselttiğini göstermiştir. Dört duvar arasında kısılıp, kalmış, güneş ışığından mahrum modern insanın depresyonla bu kadar haşir neşir olması bu açıdan anlaşılır görünüyor.
6. Bizi Mutlu Yapan Aktiviteler, Hobiler Bulumalıyız
Zaten dopaminin çalışma mantığı bu şekilde. Haz veren bu faaliyetler sayesinde dopamin miktarında artış sağlayabilirsiniz.
7. Hedefimiz Olmalı
Dopaminin sadece ödülü kazandığınızda değil, ödüle yaklaştığınızda da salgılandığı ispatlanmıştır. Hedeflerinizi gerçekleştirmeyi beyin ödül olarak algılayacağından, o hedeflere yaklaştıkça beyniniz dopamin salgılayacaktır.
Aşık olan kişinin beyninde dopaminin yanı sıra vasopressin ,serotonin oksitosin noradrenalin feniletilamin hormonu da önemli rol oynamaktadır. Yazıyı uzatıp sizleri sıkmamak için kısa tutuyorum.Aşk ve mutluluklar dilerim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.