- 7115 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
SELAHADDİN EYYUBİ VE KARDEŞLERİNİN İSİMLERİ
Selahaddin Eyyubi’nin Türk olup olmadığını,şeceresinden tam olarak hangi millete mensup olduğunu bilinmese de o dönemde kardeşlerine verilen isimlerden hareket ederek mensubiyetini bulmak kolay olacaktır.Yazar Necdet Sevinç,bir yazısında"Selçuklular’ın ve Zengi’lerin hizmetinde büyük emirler olarak çalışan Selahaddin Eyyubi’nin babası Necmettin Eyyubi Azerbaycan’daki kesif Türkmen boyları arasında yerleşmiştir ve Türk’tür.’ diyor.
Necdet Sevinç, İdris Bitlisi’nin Şerefname’de Eyyubi ailesinin Ravende Kürtlerinden geldiklerinin belirtildiğini ancak bu bilgilerin yanlış olup, Şerefname’de dahi bu tezin "tarih bilginlerinin ve araştırmacıların rivayetlerine" bağlı olduğunu açıklıyor. Sevinç: "Bazı İslam kaynakları, Selahaddin Eyyubi’nin 758 yılında Basra’dan Azerbaycan’a sürgün edilen, nakledilen veya göçen Yemen araplarından Ravvad b. El-Müsenna El-Ezdi’nin soy kütüğüne kaydederler. Rivayete göre bu aile Azerbaycan’daki Hezbaniyye Kürtleriyle karışmış, daha sonra da Kuzey Irak’a dönerek Selçuklular’ın ve Zengi’lerin hizmetine girmiştir. " Sevinç’e göre, İdris Bitlisi muhtemelen ’Ravvad Araplarını’ ’Ravende Kürtleri’ olarak değiştirmiştir. Muhtemelen Şerefname’de yazılanlar bir şekilde yabancı kaynakara girmiştir ki yazarlar ona benzer şeyler anlatmaktadır.
Harzemşah Tekeş, bugünkü Türkmenistan’da defnedilmiş olup, 1200 yılında vefat etmiştir. Selahaddin Eyyubi 1137-8 yılında doğuduğuna göre, Sultan Tekeş aradığımız ata olamaz.
Selçuklu Tekeş ve Tutuş kardeşleri Sultan Malikşah’ın oğullarındandır. Tutuş Damascus dolaylarını yönetmiştir, Rıdvan ve Dukak adında iki tane oğlu vardır. Onun dışında sülalesi hakkında bilgi bulunamadı. Fakat, Tekeş hakkında ilginç bir tesadüf var. Dönemin tarihçilerden biri olan İbn al-Athir, 1094 yılında Sultan Berk yürük’ün amcası olan Tekeş’in öldürüldüğünden bahsediyor. Berk yürük Tekeş’in oğlu Ahmet’i de bir müddet Tikrit kalesinde hapsetmişti, ve daha sonra öldürmüştü. Hatırlarsanız, Selahaddin Eyyubi de Tikrit doğumludur. Ahmet bin Tekeş’in sülalesi hakkında bundan başka bilgi yoktur. Oğlu var mı yok mu, başka kardeşleri de var mı yok mu bilinmiyor.
Selahaddin’in dayısı Şihabeddin Mahmud bin Tokuş’un sülalesini tam olarak çıkartamasak da, Türk olduğu neredeyse yüzde yüz bir ihtimaldir. Tekeş, Tokuş, Tekiş - bunların hepsi eski Türk adlarıdır. Türk Dil Kurumu, bu isimlerin anlamlarını şöyle veriyor.
Tekiş: 1. Her şeyin sonu, bitimi 2. Boynuzsuz keçi
Tekeş: 1. Cenkçi, savaşkan 2. Birbirine uygun.
Tokuş: Savaş
Referans ettiğimiz sözlükte, öz Türkçe ad olmayan isimlerin yanında ’Far.’ veya ’Ar.’ yazılmaktadır. Has Türk isimlerin yanında hiç bir şey yazılmaz, dolayısıyla görebiliriz ki Tekiş/Tekeş/Tokuş özbeöz Türk isimlerdir. Buradan Selahaddin’in dayısının ve dolayısıyla da annesinin büyük ihtimalle Türk olduklarını çıkarabiliriz.
Selahaddin Eyyubi’nin Kardeşleri,
Selahaddin hakkındaki önemli bir bilgi de kardeşlerinin isimlerinden elde edilebilir. Baktığım bütün kaynaklarda, Şerefname dahil, Selaheddin Eyyubi’nin kardeslerin isimleri şu şekilde verilmiştir: Şahinşah, Tuğtekin, Tacilmülk Büri, Seyfettin Ebu Bekir, Turanşah, Sitt al-Sham Hatun, ve Rabia Hatun. Bu isimlerden Tuğtekin, Büri, ve Turanşah gibi isimleri Türklerden başka kimsenin taşıması mümkün olamaz. Necmettin Eyyubi Türk olmasa dahi çocuklarına öz Türkçe isimler koyması ilk olarak eşinin Türk olduğunu ve ailenin Türklere ve Türklüğe ne derece yakın olduğunu göstermektedir. Selahaddin Eyyubi’nin Türklükle hiç bir bağlantısı yok ise, kardeşine niye ’Türk dünyası hükümdarı’ anlamına gelen Turanşah gibi bir isim verilsin?
Selahaddin Eyyubi’nin Kimliği ,
Araştırma sonuçlarına bakarsak, Selahaddin Eyyubi Türktür diyenlerde büyük bir haklılık payı var. Sonuç olarak, Selahaddin Eyyubi kan olarak yarı-Türktür, ve karısı da Türktür. Kan hücreleri sayacak olursak, Selahaddin Eyyubi’nin çocukları da 3/4 Türktür. Eyyubi ailesi uzun yıllardır Selçuklulara bağlı Zengi ailesine komutanlık ve idareci görevlerinde hizmet etmiştir ve köklü Türk ailelerine kız alıp vermişlerdir. Eyyubi devlet simgesi dahi Selçuklular gibi kartaldır. Bugünkü Mısır bayrağında bulunan kartalda Selahaddin Eyyubi’den kalan bir mirastır. Bu açıdan bakılırsa, Türklerin Selahaddin Eyyubi’ye Türk olarak sahip çıkması ve bazı yabancıların Selahaddin Eyyubi’ye ’Selçuklu’ veya ’Türk komutanı’ demeleri de son derece de normaldir. Çünkü her bakımdan Eyyubi ailesi Türklerle kaynaşıp aynı hedeflerin peşinden savaşmışlardır.
Buradan hareketle büyük Türk komutanı Selahaddin Eyyubi’nin mensubiyetini kavramak ve hangi etnik gruba dahil olduğunu söylemek mümkün olacaktır.Ayrıca Malazgirt Savaşı’nda biz size vatanımızı kattık,size yirmi bin kişilik kuvvetle yardımcı olduk diyenlerin söylemlerinin birer safsata olduğu görülecektir.Malazgirt Savaşıyla Anadolu’nun kapıları sadece Türklere açılmış, daha yurt olma merhalesindedir.Bundan sonra Anadolu’da bulunan bir çok değişik gruplarla,farklı zamanlarda savaşlar yapılmıştır.
Necdet Sevinç’in deyimiyle o dönemde 2-2.5 milyon olan Anadolu nüfusundan, 20 bin Kürt kuvveti çıkarmak mümkün değildir. ’Kaldı ki kürtlerin Anadolu’da eskiden beri kalabalık kitleler halinde yaşadığını şuur altına yerleştirmek amacını güden bu asılsız iddiayı teşvik edecek bir tek ciddi kayıt da yoktur!’
Ancak 1176 yılında yapılan Miryokefalon Savaşından (Eğridir Gölü yakınlarında)sonra batılılar Anadolu’ya Türklerin yurdu,yaşadığı yer anlamına gelen Türkiye demeye başlamışlardır.
Hiç kimse kendi yurtlarını başkalarının topraklarına ve vatanlarına katmadı.Türkler Anadolu’yu kanları ve canları pahasına yurt edindi.Dünya durdukça bu, devleti ebed müddet anlayışı devam edecektir.Bu topraklar üzerinde yaşamak isteyen her kesimden kardeşlerimizde hep birlikte bu vatan ve bayrak altında yaşamaya devam edecektir.Çünkü Anadolu zor coğrafyadır.Bu coğrafyada yaşamak zor iştir.Bölünüp parçalanmadan hep birlikte el ele verirsek üstesinden gelemeyeceğimiz hiç bir şey yoktur.
SAYGILARIMLA
KAYNAKÇA :
1-Necdet Sevinç, "Selahaddin Eyyubi Türktür - 5" Yeniçağ Gazetesi, 9 Ekim 2004.
2-Türk Erkek Adları, Türk Dil Kurumu İnternet Sitesi
3- Eyyubi Hanendanlığı, Öztürkler Sitesi.
YORUMLAR
VAROL Kardeşim.
Güzel bir çalışma olmuş. Kaynak niteliğinde. Teşekkür ve tebriklerimi bırakıyorum buraya.
Bu güzel eseri iznin olmadan kişisel BLOGuma aldım.
http://turk-alemi.blogspot.com.tr/2016/06/selahaddin-eyyubi-ve-kardeslerinin.html
Aybars KARLIDAĞ
Türkiye'de son yillarda tercüme edilip yayinlanan 10 ciltlik eski tarihi bir eser vardi, kimindi o? ibni kesir'in miydi?
O eserin 7 veya 8. cildinde o bir Türk Prensi diye ifade geçiyor.
Ki Selahaddin Eyyubi'ye en yakin dönemde yasamis, yüklü bir tevarih tutmus tarih'i eser kaydetmis kisi de odur.
Ortaçag sonu ingiliz krallarindan hangisiydi o devleti yönetmeyi birakip eski kitaplari tercüme ettiren o psikopat kral, o da ayni ifadeyi kullaniyordu. Türklerde prenslik gibi bir makam olmamasina ragmen, ayni ifadeyi o sekilde yüzyillar sonra tekrarlayan o ingiliz kralinin söylemesi de ilginçtir, demekki ayni eseri o da tercüme ettirmis ve prenslik ünvani kullanilmis, Türk prensi demis.
Bugünkü Hindistan'da kurulan Delhi merkezli Türk prensligi vardi, ki onlarinda o ünvani kullanma sebepleri çok farkli bir konu.
Sayin Yazar, kürtlere bir yapay tarih yaratma geregi son yüzyil içerisinde özellikle Türk düsmani batili ülkeler tarafindan ihtiyaç sayilinca, elbette taninmis tarihi sahsiyetleri de mümkünse sahiplenme çalismalari gayet normaldir. Özellikle hakkinda yeterince malumat olmayan, üzerinde hilaf olan tartismali her ne varsa, onu özellikle hemen sahiplenme devamli uygulanan bir yöntemdir.
Bunu Med devleti (Medya) konusunda da görüyoruz.
Tatli bir espiri ile bitireyim, Süleymaniye'de bir tarihi çömlek bulunuyor, Ermeni arkeolog daha hiç arastirmadan bagiriyor, evet Ermeni çömlegidir, beriden gelen ingiliz arkeolog fisildiyor, dur Ermeni kardes, kürt tarihi yaratmaya çalisiyoruz, bu çömlek kesinlikle Kommagene'ler dönemine aittir.
Yahu Kommageneler çömlek üretmedi bu bir, ikincisi Kommagene'ler Süleymaniye'ye hiç gitmedi bu iki :))))
saygilarimla,
Alp Aldatmaz tarafından 12/23/2015 4:12:45 AM zamanında düzenlenmiştir.