- 1052 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
KORKMUYORUM
Çöllerde susuz kalmış boş bir kuyuyum sarnıcı inanılmaz bir devinim ile baş döndüren.
Kıdemli bir yalnızlık kadar olası belki de hiçlikten vara uzanan yoldaki şu ketumluğum.
Hiç aldanmayın sessizliğimin kabullenilmişliğini. Ben neyi kabul ettim sanırsınız da suskunluğum buna namzet ola…
Affola Tanrım hem de binlerce kez. Sanma ki hicap etmekteyim sanma ki isyandır ruhuma pelesenk olmuş tüm bu itirazlarım. Ne gelirse senden kabulüm. Kabulüm acısı da tatlısı da payıma düşen.
Sırra kadem bastım bir kere.
Bir kere dahi yoldan çıkmamış şu benlik israflarda artık.
Tüketmişken ömrü, tükenmişken tüketilmenin bilincinde ve çaresizliğinde kifayetsiz çırpınışların.
Makbul olabildiğimce her ne kadar makbul gözükmesem de rızkına razı olmazların kıstırılmışlığında. Razı iken şu benlik razı gelemedim işte.
Rızamda her şey onca sitemkâr sanılar nöbet tutarken başucumda.
Olup olmamak kadar asli vazife nasıl oluyor da çıkabilmekte yörüngeden. Bir gök taşı kadar istikameti belirsiz ve anlamsız iken güneşin aydınlığı dahi ısıtamazken ve eritemezken buzdağı kütlelerini tek bir yıldıza dahi razıyım yeter ki ışığı düşsün önüme. Kayıp gitse de yakalarım ucundan. Kayıp gitsem de yine bulurum yolumu. Sayısız kez sapmış olsam da tali yollara yine çıkmadım mı düzlüğe. Belki de umutvari çırpınışlarımdır ekmeğine yağ sürdüklerimi bu kadar bencil ve duyarsız yapan. Huzursuz ruhlar değil mi ahengi bozan ve onlar değil mi seyrini çarpıtan umutların. Tahammülsüzlükleri ile kıvranmaktalar bağnaz yokluklularında var oldukları yanılgısına düşmüşlerken.
İzbelerde tüm gölgeler karanlığın neferleri. Titrek bir mum ışığı dahi rahatsız ederken haz etmemekteler ne semadan ne ruhani olgulardan. Sadece birkaç kelime pelesenk olmuş dillerine incitmenin verdiği haz ile. Makbul ise karanlık neden güneş her gün doğmakta.
Dolaylı ve yalancı aşklara meyletmişler beşeri bir zafiyeti esirgemez iken.
Başlar çoktan ayak olmuş ve derken tüm ayaklar baş. Selamı da kelamı da esirgemek şöyle dursun nasıl da yadırgarlar yalını ve gerçeği kırık tuğlalarla inşa ettiklerini sansalar da dünyalarını her an yıkılmaya meyilli. Bir tül inceliğinde oysa benim dünyam rüzgârın savurduğu ama açık vermediğim. Ardında istifli tüm duygular bilinmezliğin rehaveti nüksederken gün ve gece. Yine de olası mı hicap etmek. Aynalar boy boy etrafımda kesişirken sayısız ben sayısız yanımla: Her daim çocuk, her daim oyunbaz bazen neşeli ve inkâr etmezken aslını.
Görmediğimi mi sanırsınız o sitemlerin varlığını. Varlığından haz etmeyen kim varsa ancak karalar ve karanlığa boğma telaşı güder kendi gölgelerinden dahi korkarken.
Vakıfım bedel ödeyenlerin hibe ettiklerini ruhlarından nasıl mustarip olup da bin bir çekince ile geri durduklarına. Bu yüzden korkmuyorum hiç birinden.
Ne karamsar ne kötümser her ne kadar fazlasıyla iyimser olmasam da. Sadece kabullenmek kabul görmemişliğime rağmen. Belki de duygularını israf etmekten kaçmalarıdır bunca nefrete ve sevgisizliğe iten. Ne tuhaf oysa. Keşke menfaat gütmediklerinin haricindekileri de sevmeye teşebbüs etseler. Nasıl nasıl mutlu olacaklar oysa. Şımarık egolar bitimsiz arzuları ile bunca külfet yüklemişken mücbir sebeplerle hala inkârındalar aşkın ve itirafında tüm o yalanların gerçek olduğu kanısının.
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim eşlik ettiğiniz için.
Sevgilerimle...
"Ne karamsar ne kötümser her ne kadar fazlasıyla iyimser olmasam da. Sadece kabullenmek kabul görmemişliğime rağmen. Belki de duygularını israf etmekten kaçmalarıdır bunca nefrete ve sevgisizliğe iten. Ne tuhaf oysa. Keşke menfaat gütmediklerinin haricindekileri de sevmeye teşebbüs etseler. Nasıl nasıl mutlu olacaklar oysa. Şımarık egolar bitimsiz arzuları ile bunca külfet yüklemişken mücbir sebeplerle hala inkârındalar aşkın ve itirafında tüm o yalanların gerçek olduğu kanısının."
Sevgili Gülüm Hanım'cığım;eğer insanoğlu önüne serilen nimetin farkına varıp kaybettiklerine değil,kazandıklarına ya da başka bir değişle verilenlere şükredebilse,hazımsızlık şımarıklık yapmasa daha az mutsuz olur,daha az üzülürdü.Bilinçli yaşamayı elbette sonradan öğreniyoruz.Zaten hayatın kendisi bir okul ve bu okulda hep öğreniyoruz,öğreneceğiz.Öğrenmeliyiz de sonsuzluk adına şifrelenmiş olan bu ruh aslında en güzeli,en ulaşılmazı ister perde altından.Güzel ve kaliteli ruhları yeksenak,olağan şeyler tatmin etmez.Yolculuk başlamış çok da güzel olmuş.İç ferahlatan bir esinti geldi İstanbul'dan Samsun'a. kutluyorum yolcunun ilk güzel mektubunu yazan kalemi.Hayırlar olacak hem de çok güzel olacak efendim.....
Gülüm Çamlısoy
O'nun ışığı haricinde ne ya da kim aydınlık kılabilir ki ruhu...
Ve yetinmek...Bunu öğrendiğimizde zaten cennetimize kavuşmuş olacağız. En azından yetinenleri hoş görsek. hoşgörü ve şükür...O kadar yakın ki biz uzak addetsek de.
Çok teşekkür ederim sevgili Semiray Hanım günüme, anıma ve gönlüme eşlik ettiğiniz için.
Var olun. Sevgilerimle yürek dolusu...
Tüm güzellikler sizinle olsun İnşallah.
Gülüm Çamlısoy
Hoş geldiniz.
Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için.
Sevgilerimle...
Gülüm Çamlısoy
Hoş geldiniz.
Çok çok teşekküre derim eşlik ettiğiniz için. var olun.
Selam, sevgi ve saygılarımla...
yüreğiniz dert görmesin.