SENİN AYAKKABILARIN
![Günün Yazısı](/yeni/img/ribbon.png)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
![SENİN AYAKKABILARIN](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/resimli_yazi/buyuk/108430.jpg)
SENİN AYAKKABILARIN
İşte senin ayakkabıların. Bir çöp poşetiyle kapının yanına bırakmışlar. Bak, kapının yanına kadar geldiler, sonra da kapının dışında kalacaklar. Artık yolcular dönüş yok. Önce sen gittin sonra eşyaların. Zamanla küllenecek acılar, yavaş yavaş daha az anılır olacaksın her can taşıyan gibi. Sen huzur içerisinde uyurken kim bilir kimin ayağında arşınlayacaklar dünyayı. Sen hep hayır için koşturdun onlar ayağındayken, onu giyenler ne yolunda koşturacaklar acaba. Biliyorum bunu da takip edemem ama inan üzülüyorum, ayakkabılarını bile kıskanıyorum ya hayırsız birisi giyer hayırsız işler yaparsa. İhtiyacı olanlara verilecekmiş. Sen zaten hışırını çıkarmadan bırakmazdın ki!.. Neyini verecekler acaba?
Son giydiğin ayakkabılar yüzünden tartışmıştık. Ben: “İnsan bunu nasıl utanmadan ayağında taşır, hadi sana gidip bir ayakkabı alalım” demiştim, sen de kabul etmiştin. Dışarıdan eve gelince, bazen ayakkabılarını kapının önünde bulurduk ne çok gülerdik. Çocuk mezarı yine gelmiş derdik.
Ayakların çok uzundu, boyun uzun olmadığı halde.
Şimdi bir çöp poşetiyle kapının yanında yeni sahiplerini bekliyorlar. Bayrak yarışı gibi, sen yoruldun sıra onda. Biliyorum büyük poşet bulamadıklarındandır ama yinede bir çöp poşeti işte. Elbette ki verilen değeri yansıtmıyor. Ama olsun yinede bir çöp poşeti ve bana batan bir şey.
Parmaklarının şekli belli, ayağının şekli. Hani çok içeriye basardın ya ayakkabının şekli de o duruşunu almış. Bir yanını eritmişsin. Az gidip gelmediler bu yollarda. Hepimizi arayıp sordu bu vefalı ayaklar. Ve bu vefalı ayakların ayakkabıları şimdi çöp poşetinden bana bakan.
Yeni ayakkabılar alacaktın bak nasip olmadı. Boş yere tartışmışız meğer giydiğin son ayakkabı imiş. Biz bu konuşmayı yaptıktan kısa bir süre sonra gittin sen. Melekler bize gülüyormuş demek ki ne garip, başımıza gelecekleri bilmeden.
Poşeti alıp götürmek isterdim. Ama nasıl? Hiç birini atmalarına kıyamadım. Öylece seyretmek zorunda kaldım. Birini alsam garip bir hareket yapacağımı ve yadırganacağımı veya bana acıyacaklarını sandım. Eğer alsaydım her gün gördükçe belki daha çok acı çekecektim. Giden sadece ayakkabıların canım sadece ayakkabıların.
Senin ayakkabıların. Senin ayaklarının ayakkabıları, onlar senden bir parçalar. Boşlar artık. Kullanma zamanın dolmuş. Cennet-i Ala’ da gezerken artık sana hiç ayakkabı gerekmeyecek…
YORUMLAR
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/116724.gif)
İnsan neyi götürebiliyor ki, ayakkabısını götürebilsin,
Bu sanal alemin , milyonlarca acısının , en büyüğü ,ölüm.
Kalan tek şey, her geçen gün aşınarak, unutulma uçurumunun .hemen yanında ,aklımızdan çıkmaya hazır, hatıralar.
Kurdele nizi kutlar, saygılar sunarım.
![Yürükçü](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/139157.gif)
Yürükçü
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/119607.gif)
Kurgu olmasını diliyorum. İçim acıdı.
Gidenler gidiyor arkadakini hiç düşünmeden ve her şey birden bire yalan oluyor..
Dua ile.
![Nazlıgelin](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/119607.gif)
Nazlıgelin
![avatar](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/35899.gif)
hüzünlendirdiniz gece gece :-( kurgu değilse,başınız sağ olsun,cennette kanatlansın uçsun ayaklarada gerek kalmasın,ayakkabıya da...sabırlar yakınlarını kaybedenlere...
![Yürükçü](https://i.edebiyatdefteri.com/resim/ufak/139157.gif)