Yitik bilgiler /15-2 /Sağ ayakta okunan esmalar
Allah musta(-ha-)kını versin
Eskilerde allah mutsa(ha) kını versin diye bir deyim vardı.
Allah, neyi hak ediyorsan onu versin demektir.
Bilen bilir. Açıklamam bilmeyen gençler için.
Bu bir duadır. Beddua değil.
İslamda beddua yasak gibidir. Şüpheden uzak durun kuralına göre ise yasaktır.
Çünkü yapılan her dua önce yapana gelir.
Allahın âdeti böyledir.
Adetullah denir.
Eğer beddua ettiğiniz kimse gerçekten hatalıysa ona da uğrar, size de.
Eğer karşı taraf hak etmemişse (çoğu zaman biz bunu bilemeyiz, çünkü ameller niyetlere göredir. Niyet okuru olmadığımıza göre burada da şüphe vardır ve kaçınmak şarttır) o takdirde yalnız biz zarar görürüz.
O nedenle yine eskiden ’Allah ıslah etsin. Allah hidayet versin ’gibi…
Veya yukarıda belirtildiği üzere ’Allah mustahakını versin ’denilirdi.
Mademki laf açıldı Mevlevi adetlerinden bir hikâyecik;
Ağızdan çıkan her kelimenin dua nitelikli olduğu kabul edilir;
Az konuşmak önerilir.
Ayrıca zorunlu konuşmalarda da en olumlu kelimeler seçilirdi.
Örn;
Işığı yak denilmez. Yakmak kemalde bir esmadır. Çok anlamlıdır. Yerine ışığı uyandır denilirdi.
Işığı kapat, ya da söndür yerine ışığı dinlendir denirdi.
.
hz Mevlana buyurur ki;
Bu âlemde yani dünyada, olabilecek her bir olay için,
Misal âleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan çıkardığınız lakırdılarla,
O ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler
(anlam yönünden demek istedim. Çünkü kelimenin güzelliği anlamında gizlidir)
Söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın.
İnsanın kaderine müdahalesi buradadır; buyurur.
Bu açıklama aslında bir hadisi şerifin tefsiridir.
’Bir organınıza sahip olun, cennetinize kefil olayım buyuran Rasuli kibriyaya sordular: hangi organ ya resulullah. o mübarek eliyle kendi dilini tutarak, diliniz. ‘’ Buyurdu.
Ayrıca;
‘Mümin ya hayır konuşsun ya da sussun.’ diyerek de aynı noktayı işaret etmiştir.
.
Bir de atasözü hatırlatıp bitirelim. ’dilim, dilim; sen ettin beni dilim dilim.’
Kendimizde veya toplumda gözlemlediğimiz olumsuzlukların karşılığı olan kelimeler, ihtiyaç derecesine göre, baş kısmına’ la ‘olumsuzluk takısı eklenerek, okunur.
Durumun aciliyetine ve okuyanın zaman bulabilme derecesine göre, üç kere, yedi kere, dokuz kere, on dokuz kere, yirmi bir kere, otuz üç kere, yetmiş ve doksan dokuz, yüz bir gibi sayılardan birine rastlatılırsa daha çabuk tecelli eder.
Kişi nur görüyorsa, tevhit olmuşsa çok az sayıda bile okusa yeterlidir.
Duruma göre üç gün, yedi gün, yirmi bir gün, kırk gün okumak gerekir.
Tecellinin değiştiğini görmek o işi bitirmek için yeter.
Köklü değişimler ancak yirmi bir günde veya kırk günde olur.
Artık işi bilen bilir. Habir sıfatından haberi alan alır. İhtilaç ilminden haberi olmayanlar, nur görmeyenler zahirden işaret alıncaya kadar bilemez.
Şimdi de simlerin gruplanmasına yani tertibine üç örnek verelim.
‘’La haramı, vela gafleti vela dalaleti vela ihaneti vela cehaleti fil hayati.’
Bu tertip beş esmadan ibarettir.
Herkes tarafından ve her zamanda okunabilir. İnsanlar haramı terk eder, uyanık olurlar, yanlışa gitmezler, yanlıştan dönerler, her türlü nimetin değerini fark ederek yaşar, nimetlere ve emanetlere ihanet etmezler.
Ve en önemlisi cehaletten kurtulmaya çalışırlar.
Unutmayınız;
Gökler değişmeden yerler değişmez,
Dua edilmeden de gökler değişmez.
Yerler ile gökler arasında emir iner de iner /çıkar da çıkar.
Bir duayı ne maksatla okursanız okuyunuz o dua önce okuyanda (zatta-kişide)
tecelli eder. Sonra niyetle hedeflenen merciye (sıfata )gider.
Bu nedenle islamda beddua ancak hak edene yapılır.
Zalimin zulmüne karşı dua müminin silahıdır.
Ancak nasıl yapılması gerektiğini iyi bilmek lazımdır.
Olur, olmaz şeyler için nefsine uyup beddua edilmez.
.
Kendisini korumayı bilmeyen, hikmetten haberdar olmayanların,
Celal esmalarını ağızlarına bile almamaları gerekir.
Beddua geri tepmeli top gibidir, ilk ateşi gerisine verir,
iyi nişan alındıysa hedefe çok sonra varır...
Beddua yerine;
Allah Mustahakını versin,
veya
‘’hasbiyallahu ve niğmel vekil, niğmel mevla ve niğmel nasir;
Şeklinde dua etmesi yeterlidir.
‘’ene hayyün,ene muhyün,ene alimün ene şafiün ene habirün.’
Bu tertip de yine beş güzel esma vardır. Her zaman ve herkes dilediği kadar okuyabilir.
Esmaların anlamları okuyanda ve ailesinde, Müslümanlarda,toplumda tecelli edecektir.
‘’la renci vela zaifiyeti vela ağrıları vela sancıları illa şifai fil hayati.’
(hasta için okunur)
Dördüncü bir daha
‘’la zinai vela fuhşiyati vela livatai illa kuddüs ettahirun .’
Toplumsal taharet,temiz ahlak oluşması için okunur..
Toplumdaki ihtiyaç düşünülerek benzeri tertipler yapılır.
Üç gün, yedi gün, okunabildiği gibi tam tecelli için yirmi bir gün ve kırk bir gün okunur. Bu arada alınacak ihtilaç, nur görme veya keşifle kabul edildiği bilinirse, daha erken de bitirilir. Yeni bir göreve başlanır.
Bir meseleyi halletmek için okuyan, duanın kabul edildiğine dair işareti almadan bırakmamalıdır.
Sadece sağ ayak başparmağı deprenerek (aşağı yukarı sürekli indirip kaldırarak) zatın kendisi ve müminlerin saadeti için okunacak esmalar aşağıya alınmıştır.
Zat yeterince tecrübe sahibi olduğunda, bunlara eklenebilecek esmaları kendiliğinden ilave edebilir.
Esasen anlam bakımından güzel her esma ‘el ‘takısı veya’ ya’ takısıyla;
Anlamı celali olanlarsa,’ la ‘ takısıyla bu sağ ayak efaliyle okunabilir.
…
’.la terörü vela teröristi vela eroini vela sıgarai ’ vb…
Esmaların efallerle birleşmesi duanın tecellisini,( kabulünü) çabuklaştırır, demiştik.
Duanın kabulü için bir de zaman kavramı yani evkat vardır.
Bu nedenle nur görmeyen, bu vakitleri bilmeyen insanlar vakit namazlarını tam zamanında kılmak şartıyla ve namazlardan sonra efallerini yapmak suretiyle, vakit şartını yerine getirmiş olurlar.
…
İlmi ledünü öğrenmiş olan, nur gören allah dostları,
Müşteri, kamer, zühre saatlerinden birinde okumalılar.
Cemal saatlerinde okunmalı ki müminlere faydası olsun.
Aksi takdirde sen çalışırsın da kâfirler yararlanır. Evkat ilmi çok önemli bir ilimdir. Bilmeyenler yedi vakit namaz kılarak namazların ardından okumalıdır...
Beş vakte işrak-kuşluk namazı ile teheccüt-gece namazını eklemelidirler
Şeriatın namaz vakitleri tealiye göredir.
Bu tür iş yapanlar, namazlarını tam vaktinde kılmalıdır. Vakti kaçırmamalılar. Beş on dakika belki, gecikilebilir. O da zaruret halinde. Asla kazaya bırakmamak lazımdır.
Esasen hakikatte kazaya bırakmak diye bir şey yoktur.
Giden vakit gitmiş, tecelli aksamış, ya o zaman diliminden faydalanılamamış, ya da tecelli gecikmiştir. Sevabı ya hiç olmamış, yani kâfire yaramış, ya da çok az olmuştur.
Esmalar:
Ene Hayyul baki, Ene azizün, Ene malikel mülkün, Ene latıfün, Ene kaviyyün
Ene mü’minün, Ene metinün, Ene rahmetün, Ene alimün, Ene cemiliün
Ene mağmurun, Ene gaaniyyün, Ene şerifün, Ene saidün, Ene nurelgalbün
Ene camiun, Ene fettahun, Ene şifaün, Ene guddüsün, Ene tahirun
Ene mutahharun, Ene mukaddesün, Ene sahiyyün, Ene kerimün, Ene vasiun
Ene hakkun, Ene mahbubun, Ene mergubun, Ene muizzün, Ene nurun
Ene hakk’el bakiyyün, Ene ruhun, Ene hayyün, Ene adl’el bakiyyün, Ene imam ez zemanün
Ene ruhulkuddüsün, Ene ruhultayyibün, Ene ruhulbakiyyün, Ene ruhulhakkun,
Ene ruhulhayyün, Ene ruhulazizün, Ene mesrurun, Ene mesudun, Ene makbulün, Ene sahip el mümin’ün
Zat bu esmaları zühre, kamer ve müşteri saatlerinde okur. Herkes okuyabilir.
Aşağıda yazılı menfi olarak okunan esmalar da aynı saatlerde okunur.
Sağ ayak başparmağında, hem zatın kendisi için hem müminler için çok faydalıdır.
Kemaldir ve camaldır. Çok büyük saadetler bahş eder.
Tecelli zata ve sıfatadır. Kendisine, aile efradına ve Türk milletinedir.
Menfi olarak başına la takısı getirilerek okunacak esmalar bunlardır:
La küfrü, la isyanı, la fesadı, la gazabı, la fenaelalemi,
la fena el hakkı, la zulmü, la zalimi, la hüznü, la kahrı,
la hiddeti, la habaseti, la şerri, la şehveti, la fakiri,
la fena el şeriat el muhammedi, la zilleti, la rezaleti, la fena-i,
la helaki, la zevali, a mahviyeti, la emrazı, la illeti, la gafleti,
la dalaleti, La şeytani, la vesvese-i, la hakti, la hasedi,
la kıybeti, la cevri, la cefa-i, la kederi, la zararı, la hüsranı,
La hata-i, la inadı, la kezbi, la sanemi, la vesni, la fena el kuvveti,
la evsani, la tuğyani, la adaveti, la hıyaneti, la yemuti,
la memati, la mevti, la kasveti, la zaifiyeti, la sehvi,
la süfliyati, la sefahati, la ihtiyacı, la zahmeti, la zevali,
la zeval el cismi, la noksanı, la noksan el ömrü, la havfi, la afatı,
la zeval el ismi, la suizanni, la inkar el hakkı,
la inkar el şeriat el muhammedi,
la inkar el kitab el muhammedi, la terk el ibadeti, la selb el imanı,
la fakrezzemanı, la mekri, la hetati, la şekki el hakkı,
la rayb el kalbi, la elemi, la azabı, la gahtı, la kalai,
la terörü, la teröristi. la enflasyonu, La develiasyonu, vb.
Gayret kuldan, Başarı hakk teladandır.
Bundan sonra sol ayakta okunan dualar yazılacaktır. Bu konular herkese açık olmakla beraber, anlaşılması kolay olmayan bir alandır.
Her şeye rağmen okuyana Allah bir şeyler verir.
Buraya kadar okumak nasip olduysa ne mutlu aziz kardeşim
Nasiplisin demektir.Her emeğin ecri mutlaka verilecektir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.