Şizofreni Sayıklamaları IV ( Kejé)
Berfo ana Kaçak çay yapmış
Buram buram cumartesi kokuyor Boz-kırda yaşlı dengbejlerin sesi yankılanıyor Keje Ellerinin çeliğinde hüzün biriktiren pamuk işçilerinin Irgat bakışlarında saf umutlar taşırken güvercinler Dilek ağacına asılı al yazman rüzgar da efil efil sallanıyor Yitik bir düşte seni arıyor gözlerim Ay/kırı bir özgürlük türküsüdür dudağımdaki ıslık İçime düştükçe ismin seker kayalıklardan çığlık çığlık Beni bu savaşta yalnız bırakma Keje Rüzgarda savrulan yapraklar pınar yataklarında sararırken bir bir Boy boy filizlenen barış çiçekleri tek tek soluyor Keje Eylül kokulu bir hüzün kaplıyor yüreğimi Irgat bakışlı çocukların münzevi susuşlarında Kangren bir çığlık saplanır b’ağrıma Tütün sarısı saçlarından karacadağ kokusu gelir Sesim Dicle ye akar Keje Şeb/nem’gülleri açardı güldüğünde gözlerinde Keje Ellerindeki misketlerle yarının hayallerini kuran çocuklar Namussuz kurşunlarla öldürülürken tan vakitlerinde Bende ölüyorum Keje Mutluluğu güneşten çalan çocuklar Yemyeşil bayırlardan tekerlekler yuvarlıyor düz ovalara Arı kovanına çomak sokarken haylaz veletler Gözlerinden Dicle akıtan Kürt Analarının al zılgıtlarıyla Cumartesiyi sel basıyor Keje Ellerim üşüyor Eteklerinde mavi düşler biriktirenler yaşıyor mu hâlâ ? Gülüşlerinde umut taşıyan emekçi kadınlar hani Ah Keje dudaklarıma sürülen bu ahrazlığın sebebi sen İlmek ilmek doğ içime yâr Rahvan atlar koşar yüreğimin yılkılığında Ardımsıra savrulur yelelerinden deli hasretin Ah Keje ’yüreğimde tütüyorsun’ Ve Seher yeli dudaklarımın kızılıyla öpüştüğünde Dağların kekik kokusu kaplar Mezopotamya’yı Toprağın kanlı yakasında biten çiçekler de hep al olur Keje Barışa susadım yitik düşlerinde Eylül kokulum Üzerime çullanan bu münzevi yalnızlıkları kaldır D’evrimleşmiş dilimin kilidini çöz Seni ölüyorum sessizce barış çiçek |