Esin
İlk defa bu gün
yağmurla tanıştı toprak birde kurak tenim gözlerimin kara kış olduğuna bakmayın yakında yalancı bahar gelir belki çiçek açar erik ağaçları kaldırımlara sanki bir ömür yaşanmamış hiç günah işlenmemiş gibi kaçışan insanlar sokaklarda kediler,köpekler, meydanlarda ıslanıyor ağaçlar çiçekler sırılsıklam aşk kokusunda toprak kokuyor kaçamak aşıkların titreyen bedenlerinde meydandaki bozuk saat kulesi kıyısında ki yorgun deniz üstünde şaşkın martılar ıslanıyor Karşıyakaya kalkan geminin güvertesinden bir çocuk simit atıyor martılara karnı aç üstelik üşümüş de elleri herkes ona bakıyor onlar da ıslanıyor ayakkabıları da gök gürlüyor bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor bu kentin kirletilmiş sokaklarına,kaldırımlarına mazgallardan ayyaş günahlar fışkırıyor her şeye inat herkese inat bir mendilci kız ıslanıyor köşe başında bir de ayyaş günahlar . . . Siz hiç yağmurla öpüştünüz mü gözlerinizi kapattığınızda... |