yoksun
bu gece
yıldızlar kıpır kıpır bir fısıltı telaşında ay ışığına dolanmış sancıda saman yolu kendinden firar ben ise yokluğuna gece keş kelerime hece oldum kurumuş dudaklarımda kaç adımdı yokluğun sayamadım yoksun ki artık güneşte doğmuyor sevişmelerimizin üzerine her sabah sokak sokak kurşunluyorum bu izbe şehri ve yollarıma serdiğin kimliksiz bu aşkın ayak izlerini avuçlarımda buz tutmuş haziran başucumda ağlak bir kış ayazı yoksun ki artık yokluğunun kıyısına oturup hasretini topluyorum adım adım ne çok üşüyorum seni tenimin sancısında gözlerime yaslanan her yaşta yosun tutuyor düşlerim ben tırnaklarımla sökerken şafakları sen kaç doğum sancısına daha eşlik edeceksin güneşin söyle gözlerime emanetken bakışların kokun hala içimde kurşunken hangi şehre sığınayım bilemedim yoksun ki gelsen yine seni sever yine seni seçerdim günahıma... ilhanaşıcı/ekimikibinonbeş |