Akit
öyle bir devran ki
bu yalan devran tamamına erdim sanırsın hoş sohbet arar gönülde gamı bulursun kul ki bilmez hali nicedir derya bilip içse ilmi cahil-i beşerden başka nedir şems ile hilal serde gönle düşmeli nur-u cemre Yusuf çekti zulmü yemin bildi sükutu sabırla kurdu tahtı gönül sarayına oturdu topladı başına ehli erkanı sohbet-i mana zikirdir aklı zayi olmayan fikirde her daim bütündür gönlüne düştüm aşk ile har-ı ateşte bil beni o ki alem-i serhat gönülde vuslat yeri bekler pirin zamanı tespihte dua ile geçirir vakti zamanı ahvali derin olanım sözle tasvir nasıl edeyim hüsnü cemalinde bil beni soyun gam-ı kederi huşu içinde sar beni Yusuf geldi gitmez ahti akiti bozmaz gece olur ay doğar nur-u semada bin nida ikrar içinde ikrar bil beni |