Bir kibrit çakışinsan ışığıyla sarmaş yakamozlar bir insan ışısa denizde, gökte bütün lâmbaları yanar insanın yutar karanlıkları bir kibrit çakış ilk adım atış örülen duvarlardan ilk tekmeleyişi gibi bebelerin anne karnını ne uzundur o karanlıktan çıkış dik ve uzun merdivenlerden o uzun sirenler gibi telâşla,devrile kalka selâm verip aynada gülümseyen yüzüne dönemeçli gidaplara yürümek içine almaya hazır bu boşluk bir rüyadan düşer gibi ışıkları açalım düğmeler bir el uzatış uzaklığında biz gitmedikçe uzağa mıknatıslarımız çekerken birbirini bitmedikçe kendimizde gizlenmedikçe dalgaların içinde sular da şaşırır yolunu, ışıkta bazen girer yerin dibine dil bir bakış kurtarır birden sallanan insanları büyüyen dalgalardan hiç dinmezken ağıtlar duyulur bir bebe ağlaması yeniden doğmuş gibi geriye gitmek değildi niyetimiz! Nazik Gülünay |