LEYLÂ’M
Hâlende pervâne can, mah-cemâline düşkün
Alevinde kavuran dîdar-ı nârdın Leylâ’m Suskun iken dilimi çözdü ölümsüz aşkın Sen ki ezelden beri, ben için vardın Leylâ’m Bir hiç idim cihanda, içim dışım kupkuru Benliğimi yeşerten cezbeli sırdın Leylâ’m Bulutlanıp çölüme yağdığında dupduru Kara sevda denilen belâya sardın Leylâ’m Yüreğimden görse şems, hayâ edip sönerdi Ben nasıl dayanayım, dîdemde nurdun Leylâ’m Âlem yörüngesinde sen gülünce dönerdi Şâdân seherlerimde ağlatıp durdun Leyla’m Yüküm sabır, yol hasret; gam çekseydin bilirdin Umursamaz edânla şevkimi kırdın Leylâ’m Çile kuyularında meftununu bulurdun Mecnununu fecirde kimlerden sordun Leylâ’m Kabrimde nâdim güller kandilleşse ne beis? Tenim içre canımda türbe-i kordun Leylâ’m Sevgiliye müptela başımdan gitmez yeis Kaderime neyleyim, gönlümü yordun Leylâ’m Mücella Pakdemir Ankara Rüzgarı Mayıs 2012 Ayı şiir yarışmasında Hece dalında birincilik ödülü. |
Umursamaz edânla şevkimi kırdın Leylâ’m
Çile kuyularında meftununu bulurdun
Mecnununu fecirde kimlerden sordun Leylâ’m
yukünüz sabır olsun kutluyorum . her taşa baş tutmamak lazım bacım