Şimdi...
şimdi...
dokunaklı şarkıların yüzüme biriken kırık dökük gülüşü gece kuytularında kayıp bir günde ölen kelebek olsun, gittiğin her gün ben de kayıp zamanları sürgünde bıraktım o pencereden yüzüme vuran ışıktın darağacına giden soğuk, rutubetli bir yoldu gözlerimin buğusu ve gözlerinin büyüsü... en keskin infazlarda dilimdeki duaydın sen hayat hep yığıldıkça çocuksu düşlerimin üstüne harabe yüreğimden çalınıyor umut dilekleri zaman anlamıyor benden geçenleri, bense ondan geçenleri unuttum çünkü yoruldum her geçen zamanın içinde eksik yanlarım, ağrılarım ve hüznümde nasırlaşan gitme yorgunluğu var bende şimdi senin gözlerinde hiç muhtaç kalmadım kendi gitmelerime şimdi senin yüreğinde hiç aç kalmadım ben gidişim hep kelepçeli senden yüreğine sürgünüm,evim ,barkım, yalnızlığımsın şimdi isyanın dibinde cesedi bulunan senden önceki yaşamışlığım |