KUM YIĞINLARI
Hepimiz kum yığını gibi duruyorduk,
Uçsuz bucaksız tepelerin üzerinde, Sonra şiddetli bir rüzgâr çıktı, Rüzgâr bizi nasıl da savuruyordu! Biz savruluyorduk amansızca havaya, Gülümseyen gönüller arasında, Sevgi dolu kalplerimizle Nasıl da güven duyuyorduk! Dünyamız dardı ama neşe doluydu, Bulutlar üzerimizden geçerdi, Uçurtmalar uçardı en tepemizde. Oyuncak bebeklerle oynardık, İki tahta arasına evler yapardık, Dünyayı iğnenin deliğinden geçirirdik, Dünya ile top oynardık, Okyanuslar ve kıtalar arasında, Kumlar üzerinde yüzerdik, Bulutlara asılarak… Annemiz bir taş, babamız bir tahtaydı, Hayatımız, rüyamız ve gerçeğimiz, Yaşamımız hep bir güzergâhtı, Sonra şiddetli bir fırtına çıktı, Bizi savurdukça savurdu, Biz savrulduk, Bizi kavurdukça kavurdu, Biz kavrulduk, Her birimizi bir dağın arkasına attı, Kaf dağına uçanları bir daha göremedik... Sonra yağmurlar yağdı, Şiddetli mi desem şiddetli! Sonra ırmaklar akmaya başladı, Hiddetli mi desem hiddetli! Ayrılan parçalarımızın bir kısmı, Derelerde, çaylarda; aç, susuz kaldı, Bir kısmımız durmadan koştu ve koştu, Denizin mavisiyle kucaklaştı. Tuzlu su bizi harcadı, Biz harcandık, Binalara kum ve çakıl olduk, Sıkıştıkça sıkıştık, Hapsolduk gün yüzüne çıkamadık, Mahkûm edildik, Buluttan duvarlara... Kalbimiz ve duygularımız, Duygusuzca betonlaştı, Betonla yattık, Betonla kalktık, Şehrin karanlık hayatında uyandık. Unutma! Her şeyde bir hikmet vardır, Bütün bunlar hayata tutunmak içindi, Bir yudum nefes alabilmek içindi, Ahirete hazırlanabilmek içindi… Üzülmüyorum, sevinemiyorum da! Ancak kum yığını tepeleri özlüyorum, Elimi uzatıyorum ama yetişemiyorum, Yetişmek şöyle dursun, Hayalini bile kuramıyorum… 01.03.2007 Yukarı Çulhalı Köyü/Akdağmadeni |
neneh. tarafından 9/2/2009 1:43:17 PM zamanında düzenlenmiştir.