Kurban
Seni özlerken yürüdüğüm yollara
yetmiş günde devri alem hamamları inşa etti satır arası bekçilerim. Eli alevli cellatlardı onlar Ateşlerle kırklandım Bu yüzden dağlandı Dalgalandı sol yanım Sana kanayan damarlarıma tuz hasrete köz bastılar Bu yüzden sustu öykülerim Yazarını kaybeden anonim aşıktı inledi yüreğim Sen gülerdin hep gül/er/din Sen gülerken yeşile yaz bana ayaz olurdu gece. Sustun sonra. Gün sustu, yaz sustu, iklim sustu. Gözlerim susmadı hiç. Bir de prangalı yüreğim. Zihnim, orkestra çılgını hükmederken eşkalime kapalı gişe yalnızlıklar yaşadım Bekledim, bekliyorum Sana adadığım düşleri boğazlarken her gece Kurban oluyor Cism-i Aşk bıçağı köreltti adın Yaradana vardı ahım Sahi neydi muradın? Nil |
Gerilere gittikçe yeni bir senle tanışıyorum. Artık o ilk yaptığımız muhabbetlerde rahatsız ediyor beni; mani ile ilgili olanlar senin benim gözümde ki mükemmeliyetini bir hastalık/farklılık adıyla beraber andığım için özür diliyorum. Bu denli güzel olan her şeye kıskançlıktan verdiğim refleks bir tepki olsa gerek..