Her Ağacın Altında Bir Göz Yaşı
Karşına çıkıp avaz avaz haykırsam
Söylersem sana dert olur yanarsın. Söylemezsem bana dert olur yıkılırım. Elimden düşmez bir bağlama çalarım. Seni söylerim sakın sen hiç ağlama yanarım. Dilinden düşmez nefret sözlerin denli anladım. Ellerini tutmadan sevdim yaktın soramadım. Neden çiçeğimi kalbimden zalimce aldın. Ne oldu şimdi "BİZ"ken oldu senli benli. Bir insan acının yaşadığını hissedebilir mi. Sende iyi biliyorsun unutmazsın sözlerini. Söz vermiştik sonsuzca birbirimize bildin mi. Sözle değil ölüm dahi bozmayacaktı ahdımızı. Arşta kıyılmıştı bizim gönül nikahımız. Senin içinde yaşadığım yalan değil ki? Olmadın ki benim işitmedin ki beni. Eşsiz maviliğine benzeyen bir düş değildi. Bir çift güzel gözle bir bakışla kalbim yenildi. Senden başka hiç karşılaşmadı ki kalbimin gözleri. Senin masalsı ihtişamını İstanbul bile bildi. Sözlerin en yücesini ayırmıştım bildin mi. Senin için müjdelenmiş kalbime fetihin. Görkemli endamını anlattım göğe güzelliğini. Sana yazılmış şiirleri yüreğim seni çaldı da söyledi. Kız kulesi gibi duruşu. Üsküdar gibi klasik. Sarayburnu gibi asil. Ortaköy gibi ender. Sultanahmet gibi hükümdar. Ayasofya gibi kutsal. Her tarafta da SEN. Sende kalmak tüm imparatorluğa, Aşkınla meydan okumaktı. Seni istiyorum sabahı ezan sesleriyle, Akşamı gözlerinde selamlamak istiyorum. Kaygı duymadan kapı açan sen olmalısın. Hadi dön kelebeğim senin özleminle, Tutuşmuş denizlerin batmayan gemisi. Hadi bak dünya duydu herkes yolumdan çıktı. İstanbul bile böyle destana kapılarını açtı. Kim her ağacın altında göz yaşı bıraktı. Maviyi tek yönü bilip durmadan ölüme yol aldı. Kimin gücü yeter di dünyaya yön vermeye. Kim düşünür kim gelmeyeceğini bile bile, Kalbindeki çölde gemileri kim yürütebilirdi. Söyle dünyayı uğrunda ben fetih ettim. Daha nasıl kalbine giden yolu nasıl fethedeyim. Ben seni uzaktan sevip seni hiç yaşamadım. Seninle her anı yaşasaydım eğer ki. Seni yazmaya başlasam utanırdı, Şairler bir daha şiir yazmaya... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |