Acıyı Hissetmek
Her gece karanlığa gözlerimi dikip
Ayaklarımın dibine düşen hüzünlerim ile, Senin aydınlığını karanlığımda aradım. Bu kentin sokaklarında her köşeyi, Her ağacın çizgilerini ezberledim. Her düşen yaprağı takvim bilip gün saydım. Her kaldırım taşında soluk alıp, Seni aradım sokak lambaları eşliğinde. Ama sen yoktun. Kentin aşılmaz duvarları yıkıldı üzerime. Acısını hissettim yorgan altında ağlayanların. Yüreğimin ta derinlerin deki ağzı bantlı yetimin, Tutup kollarından çekip çıkaracak, Şefkatli ellerini aradım hep geceler boyu. Ve sen yine yoktun. Bir şarkı dilden düşmeyen gibi, Ezberledim nabzımda atan adımlarını. Bağıra bağıra söyledim her bir yıldıza, Karanlığa haykırdım sana ulaşan adresi. Duyarsın belki yol gösterirsin diye bekledim. Ama sen hiç yoktun. Kuruyan çölümde yağmuru bekledim. Saçlarına değen yağmurlar, Belki üstüme yağar irkilirim dedim. Rüzgarı olmayan şehrimde bulutları gözledim. Belki kokunu taşır içime çekerim dedim. Senin olduğun şehre uğramıştır diye, Umutla bekledim postacı güvercinlerini. Saatler günlere hatta aylar asırlara denkti. Kapımı herkes çaldı herkes geldi de, Bu dünyada herkes vardı da neden, Bir tek sen yoktun... Ve biliyor musun kıyılarında tükettim, Sana aşık tüm benliğimi. Sen yine yoktun. Birgün mavi kıyıya seni vurur diye, Belki sen bundan utanırsın diye, Ben yine seni bekliyor olacağım... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |
Konu bütünlüğü ve işleyişiniz harika...
Yüreğinize, kaleminize sağlık. Başarılar.