Ne güzel günlerdi Çoçukluğumuz
Siyah beyaz televizyon izlerdik
Komşumuzu görmeyince özlerdik Misket oynayan çoçuklar bizlerdik Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Herşeyimizi ortak kullanırdık Ağaçta salıncakta sallanırdık Akşam soba başında toplanırdık Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Toplanıp horanta komşuya gider Hâl hatır sorardık ziyaret eder Dağlara çıkıp da davarlar güder Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Ekmek arasına çökelik dürüp Öküzle tarlayı belleyip sürüp Kar yağınca topraktan damı kürüp Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Birdiribir oynar üstten atlardır Bayramda el öper şeker toplardık Paramızı biriktirip saklardık Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Ev ekmeği içine bal sürerdik Filmlerden kara muratı severdik Ayakta lastik çarıklar giyerdik Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Babamız çalışıp bize bakardı Mis gibiydi ekmek doğal kokardı Gevezelik yapsak arı sokardı Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Köyün delisi herşeyi bilirdi Çerçi Köylere merkeple gelirdi Şair Resul eskileri severdi Ne güzel günlerdi çoçukluğumuz Kahramanmaraşlı Halk Şairi Resul Uzun.. |
Bitmez denen ömür,çok çabuk yaklaşıyor sona.İnsanın en saf ve temiz hali,"çocukluk" yılları.Aza kanaat ederek geçen yıllar.Fakat her şey doğal,her şey kötü katkı maddesiz,saf ve temiz. Bağ bahçelerde bolluk,her meyva bedava gelir konu komşudan sepetler dolusu.
Şimdi Ne o bağlar bahçeler kaldı ne o sepetler ve de ne o meyvalar.Alınabiliyorsa pazardan ancak taneyle,ne mutlu alana.
Bu nadide şiir bana yetmiş yıl öncelerini,bolluk günlerini hatırlattı.
Kutlarım gönül sesinizi.Ssygıyla,esenlik dilerim.