HOR-HOR SENARYO (16)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Sevgili okurlarım ormanlarımızın, SİT alanlarımızın, güzelim kıyılarımızın, derelerimizin, limanlarımızın, en temiz topraklarımızın yerli ve yabancı düşmanlar tarafından nasıl işgal edildiğini gördükçe, duydukça yüreğim sıkışıyor. Yepyeni bir işgal, yepyeni bir yok edilişle karşı karşıyayız. Bugün yurdumuzun işgal edilen bölgelerini sizlerle paylaşacağım.
Ben ne yapsam, ne kadar yazsam bu yok edilişi yurdumuzun drone ile çekilmiş fotoğrafları gibi anlatamam. Ama önce biraz bilgilenelim; 2021 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nce 14 bin 716 maden işletme ve arama ruhsatı verilmiş, Tema Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç şöyle diyor: 28 ilin yüzölçümünün ortalama yüzde 67’si tahribat yaratan madenlere ruhsatlı durumda. Şu anda milli parklarımız, içme suyu havzalarımız, orman alanlarımız, arkeolojik SİT alanlarımız için, kısaca ülkemizin hemen her yerinde verilmiş maden ruhsatları var.“ (Sayın yazar Işıl Özgentürk’ün 13 Ağustos Pazar günki Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladığı YENİ ZAMANLAR İŞGALİ adlı köşe yazısının başından aynen alınmıştır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Ucuzlarsa Türk Lira’sı;
Maden’in maliyeti azalır, hucum eder “Yabancı Sermaye” belası, Doğa kaybeder, döviz kazanır. Ruhsatlanır maden yüklü topraklar, kamulaştırılır orman, kesilir ağaçlar, köylüye yerini satması zorlanır, sövülür-dövülür, kovulur-horlanır. Daha ucuzlarsa Türk Lira’sı, Yerli Turizm Sektörü’nde batar yatırımlar, İşletmeci ya iflas eder yada bu talana katılır; Satılır sahiller, yarımadalar, adalar hucum eder “Yabancı Sermaye” belası, çok-uluslu şirketlerce büyük ve yeni oteller kurulur, “Ucuz Tatil” adıyla milyonlar vurulur, uçaklar yabancı turistlerle iner-kalkar, yerli esnaf ve milli sermaye böylece batar. Daha da ucuzlarsa Türk Lira’sı, aç, sefil, borçta kalır Halk fıkarası; Bu ucuz emektir, bu köle olmak demektir, bu ölümü beklemektir. Daha daha da ucuzlarsa Türk Lira’sı hucum eder yabancı sermaye belası; Türkiye “Beleş Yaşama Cenneti” olur, Arap dolarlarına çanak tutulur, Cemaatler-Tarikatler-Külliyeler kurulur, Sığınmacı’ya ve Kat alana vatandaşlık sunulur, Türkiye Türk İşgali’nden kurtulur. Daha, daha, daha da ucuzlarsa Türk Lira’sı, fesh edilir “Lozan Belası”, “İslam Birliği” ülkemde kurulur, İstanbul başkent olur, Avrupa Birliği’ne rekabet başlar, biri Sancak-ı Şerif’i sallar,(*) Hilafet’i getirir, Hırka-ı Şerif’i giyer, ve böylece Atatürk Devrimleri biter. (*) Sancak-ı Şerif; Topkapı Sarayı Müzesi’nde gösteriye açık olan siyah renkli Hilafet Sancağı’dır. Hırka-i Şerif; Peygamber Muhammed’e ait olduğuna inanılan ve Hırka-i Şerif Camii’nde bulunan bu hırka, Peygamber’in miraca çıkarken üzerinde bulunduğu ve vasiyeti üzerine Ali ve Ömer tarafından Veysel Karani’ye verildiği rivayet edilir. |