İsimsiz
nefesi kesilir ya insanın bazen
dizilir harfler boğazına terler soğuk soğuk ve kapanır gözleri açılmamacasına böyle mi bay Asaf böyle bir şey mi son vermek karanlığa böyle bir şey mi çıkmak mutluluğu aramağa ve bulmak yine onu “ölgün rüzgarların” arasında özlemek mi o kimsesiz yeri kaybettiğinde sessizliği yıldızlar mı yoksa bay Asaf fısıldaşıyor ay mı o, seslenip durur bak buraya yine korkular yağıyor yine yükseliyor güneş bir o kadar mahrur sen misin bay Asaf yerleştiren bu yalnızlığı içime parça parça işleyen sen misin yoksa tanrı mı layık gördü bunu bana göz göre göre her ne kadar sorularımın cevabı olmasa bile yazıyorum hep şu kurtulamadığım isimsiz hisse gökçen |