Yurt
karanlığı ısıtan mumdan düzanbaz lambalara
bir yolculuk serüvenidir unutulan tarihlerimiz kurtuluş cephesinde hürriyetimizi avuçlarken orta asya anamızın sütünü bırakıp gelmiştik gözlerimiz çapak ölümümüze yürüdük,ancak öldükçe kuvvetlenip mezarlarımızı yurt bildik ayaklarımız eskidi bu topraklara basmaktan ama onlar usanmadı her karışını satmaktan ruhlarını satan sanatçılar belirir ki her yönden mana bilmez dilleri gıyaben kavuşulmayı diler cepleri dolu sinek suratlı zenginlerde pek var iletişimi enternasyonel yürütülüşü fraksiyonel işçiler yoksulluktan kendi kollarını dişlerler ki yanarım en ucra köşemden yerin dibine kadar peki bunların hepsi zamanımız da yeri var mı yurdunu bilmez halkını dinlemez adamsan var isyan yaşatırım göğsümde şimşekleri azdırır her birisini yurtlarımız uğruna yılmadan atarım bu yolda karşıma çıkarsan seni bile şaşırtırım yaşadığını bilmem ismine ölü diye yazdırırım yurt olmak yaşayabilmek için gereken şartdır manasız deryalarda kaybolsan hep bundandır birlik olmak uğrunda bu bir isyan başlangıcıdır bileceğiz ki bir değil binler için yaşayacağızdır |
Belkide sayfandan okuduğum en güzel şiirdi bu.Kutlarım kalemini...