Kent uyurken ben geceden söz saklıyorum koynuma sabah olmadan saksıdaki çiçeklerle mor menekşelerle tıp oynayıp çalımlıyorum yıldızları güneşe bir şut çekiyorum saçlarımı bırakıp denize uzanıyorum boğaza şöyle bir gerdanıma diziliyor gemiler yakamozlar dans ederken çıkageliyor hayalin toplayıp eteklerimi adalara kaçırıyorum bizi fayton nal sesleri döküyor söz söz hecehece tık tık dizeler geçiyor dörtnala koşuyor çılgınlık eh be diyorum ne güzel kokuyor gardenyalar saklıyorum genzime hepsini kilise çanına göz kırpıp kaçıyorum çal diyorum istediğin kadar kalbim kadar değilsin ki…
Büyükada’dan Heybeli’ye kaçıyor düşler çocukluğumu anımsıyorum ne varsa cukka ediyorum ceplerime kaçamak denize girip suya düştüm diyorum masum yalanla ne çok yüzüyorum imgelerle kimseler bilmiyor aslında o günden kaldı saçımın sarılığı dudaklarımdaki pembe ve güneşle yıkanır o günden beri gözlerimdeki pırıltı…
her geçişimde boğazı yüreğim çarpıyor eski günlerimden kaldı hatırası alıp geliyorum eve mısır çarşısının seslerini sesleniyor her söz çığlık çığlık Kapalıçarşı oynuyoruz dizelerle al gülüm ver gülüm hanlardan geçiyoruz el ele.
İstanbul sen uyurken ben sevgilimi alıyorum koynuma surlara saklıyorum sarnıçlarda geziyoruz kol kola ısmarlamam mı hiç Dolmabahçe’de çay hem de tavşan kanından denize baka baka…
Galata köprüsünden sallıyorum oltayı rengârenk aşk çekiyorum atıyorum gönlümün kovasına güneş batmadan tutuyorum yolu doğru Sarıyer’e gamzemi düşürüyorum sahile gülerken güzel oluyorum diye yansıyor dalgalarla yüzüme bir çift midye gibi açılıyor ellerim açıyorum o çıkıyor her şiirin içinden bir beyaz inci gibi seni takıyorum göğsüme...
bu şehir bitmez bu şiirler de şimdi uyumalıyım rüyana yetişip nerede kalmıştık…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İstanbul rüyada… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İstanbul rüyada… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İstanbul'u gördüm (okumadım) dizelerde.Bazen bende el salladım kuşlara. Orhan Veli'ce dizeler mırıldandım kendi kendime. Ben de oradaydım...Mis kokulu bir çiçeğin üerinde günün ilk balını alan arı gibi. Bunlar geliverdi klavyemin tuşlarına. Çok güzel...
Büyükada’dan Heybeli’ye kaçıyor düşler çocukluğumu anımsıyorum ============================= Geçmişin Özlemi çok güzel dile geçmiş satırlarda . çok güzeldi.. selamlarımla...
Galata köprüsünden sallıyorum oltayı rengârenk aşk çekiyorum atıyorum gönlümün kovasına güneş batmadan tutuyorum yolu doğru Sarıyer’e gamzemi düşürüyorum sahile gülerken güzel oluyorum diye yansıyor dalgalarla yüzüme bir çift midye gibi açılıyor ellerim açıyorum o çıkıyor her şiirin içinden bir beyaz inci gibi seni takıyorum göğsüme...
bu şehir bitmez bu şiirler de şimdi uyumalıyım rüyana yetişip nerede kalmıştık…
Bu ne güzel rüya böyle İstanbul'u gezdirdiniz bizlere.Ankara'dan kaçıp gidesim geldi o güzelliklere tebrikler Neslihan hanım çok harikaydı şiiriniz harika bir tat verdi....
Neslihan hanım şiiri beğeniyle okudum...Hani kaç yaşınıza gelirseniz gelin içinizde ki çocuk uyur gibi yapar ama biraz çocuksu biraz kadın/insan yanımız şımarmak ister ve o zaman yıldıza çelme de atar bulutlara boncukta takar umuttan boncuklar var, harekektlilik var dizelerde, yaşıyorum ben hayatla oynaşıyorum der gibi...
Galata köprüsünden sallıyorum oltayı rengârenk aşk çekiyorum atıyorum gönlümün kovasına güneş batmadan tutuyorum yolu doğru Sarıyer’e gamzemi düşürüyorum sahile gülerken güzel oluyorum diye yansıyor dalgalarla yüzüme bir çift midye gibi açılıyor ellerim açıyorum o çıkıyor her şiirin içinden bir beyaz inci gibi seni takıyorum göğsüme...
Galata köprüsünden sallıyorum oltayı rengârenk aşk çekiyorum atıyorum gönlümün kovasına güneş batmadan tutuyorum yolu doğru Sarıyer’e gamzemi düşürüyorum sahile gülerken güzel oluyorum diye yansıyor dalgalarla yüzüme bir çift midye gibi açılıyor ellerim açıyorum o çıkıyor her şiirin içinden bir beyaz inci gibi seni takıyorum göğsüme...
bu şehir bitmez bu şiirler de şimdi uyumalıyım rüyana yetişip nerede kalmıştık…
tadında bir şiir okudum kaleminizden tebrikler değerli şaire selamlarımla
Galata köprüsünden atıyorum oltayı rengârenk aşk çekiyorum atıyorum gönlümün kovasına güneş batmadan tutuyorum yolu doğru Sarıyer’e gamzemi düşürüyorum sahile gülerken güzel oluyorum diye yansıyor dalgalarla yüzüme bir çift midye gibi açılıyor ellerim açıyorum o çıkıyor her şiirin içinden bir beyaz inci gibi seni takıyorum göğsüme
bu şehir bitmez bu şiirler de şimdi uyumalıyım rüyana yetişip nerede kalmıştık…
Bunlar geliverdi klavyemin tuşlarına. Çok güzel...