Sen Kitabı - Sen Kitapları

Kalbinin sakışı Hayatının akışını değiştirecek Var gücünle sereceksin hayatını Bir yabancıya Sevsin diye değil Sevdin diye sereceksin ... ?»»

Döndü ve baktı… Sustu… Konuşmasına da gerek yoktu zaten. Ardından adımlarını saymaya devam ettim. Her bir adım, bir nefes. Kalabalıklar arasında yalnız onu görüyordum. Hayat durmuştu. Ne saat kulesinin ibresi dönüyordu ne trafik lambalarının yeşili yanıyordu. Köşeyi dönse, sokakların üzerimden atlaya atlaya ona yetişmesini isterdim. Sonra duraksadı ve cam kenarına dizilmiş her nesne, gözünü ..»»

Burası benim çocukluğumun baba evi. Her gidenin ardından, hâlâ ağıtlar yaktığım ata toprağım. 1960 yılında ayrılmış olsam da bir yanım hep Trabzon işte... Anımsayabildiğim kadarıyla 1945-60 yılları arasına denk düşen zaman dilimindeki kendi çocukluğumun Trabzonunu anlattım. Ve bu sürece zaman zaman yorumlarımı kattım. Sonuçta akıp giden zaman penceresinden bazen Türkiye'nin bazen d..»»

Eser tek ciltte iki farklı kitabı barındırıyor. Eserin bir yüzünde Ahmet Savaş Özpınar'ın Yayına Hazırladığı Adın Aşktır Senin isimli kitap, diğer yüzünde Nesrin Aydın Erdem'in yazmış olduğu ben en çok seni sevdim isimli kitap bulunuyor. Eseri Ters çevirdiğinizde diğer eseri okuyabilirsiniz. Her iki kitaba da ayrı ayrı kapak tasarımı yapılmış olup, Kulakçıklı tasarlanan kitabımızın püsküllü bir..»»

Kış ayları… Lapa lapa kar yağıyor, rutubetli soğuk iliklere işliyor... İkinci Dünya Savaş’ı yılları…Hitler’in o korkunç savaş makinesi sınıra dayanmış… 100 gram ekmek için sıfırın altında 4-5 derece soğukta, fırın önlerinde metrelerce ekmek kuyrukları…. Yokluk ve yoksulluğun çok ağır koşullar ortamında, İstanbul Üniversitesi, Tıbbiye son sınıf öğrencisi Doktor adayı Erden’in karartma günl..»»

***Herkes kendi romanının kahramanıydı ve herkesin bir gidişle başlıyordu hikayesi. Ne gittiğinin yada kimin gittiğinin hiç bir önemi yok. Hayatından bir şeyler eksiliyordu herkesin. Anlatmak istiyorlardı, kelimeler yetse hissettiklerine. Ve dinlesin istiyorlardı hem giden hem de tüm dünya. Herkes ayrı bir roman yazıyordu hayatında, en çok kırılan yanlarıyla. Ne kaldı ki diyordu elimde bir av..»»

"Herkes kendi romanının kahramanıydı ve herkesin bir gidişle başlıyordu hikayesi.Ne gittiğinin yada kimin gittiğinin hiç bir önemi yok. Hayatından bir şeyler eksiliyordu herkesin.Anlatmak istiyorlardı, kelimeler yetse hissettiklerine.Ve dinlesin istiyorlardı hem giden hem de tüm dünya.Herkes ayrı bir roman yazıyordu hayatında, en çok kırılan yanlarıyla.Ne kaldı ki diyordu elimde bir avuç umuttan b..»»

İtalyan asıllı Kanadalı yazar Mauro (Mevlud) Martino Rücu isimli romanı ile Türkiye'de ve dünyada oldukça geniş bir okur kitlesi kazanmıştı. Sonraki her romanında bu okur kitlesi giderek genişledi. Martino, Adını Sen Koy ile bilgelik kulesine bir sırlı tuğla daha koyuyor. Polonya'dan Amerika'ya göç eden turşucu bir ailenin çok katmanlı hikâyesi bu... Geçmişin, geleceğin, kültürlerin, tarihin ve..»»

Farkını fark ederken, Bende varım diyen, Hiç bilmediği hayal bile edemeyeceği deneyimlere imza atan... Hayatını sil baştan yeniden şekillendiren Marmaris'in maviliklerinden bir nefer... Kah şiir yazarak, Kah tiyatrolarda oynayarak, Bir dönem radyo ve televizyonda kendine ait eğitim programları hazırlayıp sunarak, Yerel gazetelerde köşe yazıları Çeşitli il ve ilçelerde S..»»

“Hayat bir refarans mıydı? Kimi dikkate almalıydık. Nereye baksan yalanlar ve sadakatsizlikler vardı. İkiyüzlülük her yerdeydi. İşte, evlilikte, arkadaşlıkta, aşkta. Herkes diğerlerinin arkasından iş çeviriyordu. Sonra bir şey yokmuş gibi yüzlerde sahte gülümsemelerle hayatlarına devam ediyordu. Çocuklarımız kimi referans alacaktı? Kime güveneceklerdi? Onlara nasıl bir ..»»