Fatih Altınöz, Birine Bir Şey Yapmaktan Korkuyorum’daki öykülerinde 1990’lı yıllarda bir doktor olarak tanıdığı delileri anlatıyor. Sadece delileri değil, doktorları da elbette.
Kim doktor, kim hastadır bu hayatta? Kim, kime nereye kadar ve ne kadar sağlık, sıhhat verebilir? Doktoru kadir-i mutlak, bütün güçleri sonsuzcasına kendisinde toplamış, hikmetinden sual olunmaz bir varlık olarak görmen..»»
Ferhunde Hacizade; yazar, anlatıcı ve karakter (Mânâ) arasındaki çekişme ve çelişmelerin rivayetiyle modern bir öykünün yazılışını anlatmakta: Kaçar İmparatoru Ağa Muhammede Han, iğdiş edildiği Kirman kentine bu kez kral olarak geldiğinde, halkın gözlerini oyarak bir tepe yaptırmıştır. O Kirman kenti, ki minaresinde sazıyla kuran okuyan bir müezzin yaşamıştır içinde, recmedilmelidir ve edilir de...»»
Ferhunde Hacizade; yazar, anlatıcı ve karakter (Mânâ) arasındaki çekişme ve çelişmelerin rivayetiyle modern bir öykünün yazılışını anlatmakta: Kaçar İmparatoru Ağa Muhammede Han, iğdiş edildiği Kirman kentine bu kez kral olarak geldiğinde, halkın gözlerini oyarak bir tepe , ki yüzyıllar sonra bir tam güneş tutulmasının dünyada en iyi gözlemlendiği yerdir. Bir kadın, güneşin tam tutulacağı o gün ke..»»
Ertuğrul Emin Akgün’ün ilk kitabı Hepimizden Korkuyorum, 2015 yılında çıkmıştı. Çıkışıyla edebiyat dünyasında yer yerinden oynadı mı bilmem ama en azından birkaç minik çakıl taşının hafifçe kıpırdadığını ben bu gözlerle gördüm. Doğrusunu isterseniz, tedirgin edici bir deneyimdi. Bilemiyorum, belki de taşlar yerinden oynamamıştı da yazar, “korku”sunu bana yani okura bulaştırmakta ustaydı. İyi haber..»»
Calvino'nun Görünmez Kentler'inde Marco Polo, Kubilay Han'a bildiği tüm kentleri anlattığını söyleyince Han, "Hiç sözünü etmediğin bir kent aldı, "der azarlayarak: "Venedik!"
Marco gülümser:" Bunca zaman ne anlattım sanıyorsun ki sana? Ne zaman bir kent anlatsam Venedik'le ilgili bir şeyler söylüyorum. Diğer kentleri anlamak, farklılığını kavramak istiyorsam, gizli bir ilk kentten yola çıkmak z..»»
Korkuyorum romanı, ilk defa Cumhuriyet gazetesinde 6 Ekim 1937 ila 25 Aralık 1937 tarihlerinde yayımlanmış, bir sonraki yıl kitaplaşmıştır. Ana karakter konumundaki Zehra’nın “Korkuyorum” sözüyle açılan roman, Zehra’nın kocası Fazıl’ın ağzından anlatılır. Zehra, Sivrihisar’ın bir köyünde doğmuş ve oradan şehre birkaç ev dolaşıp “besleme” hayatı sürmüş, daha sonra da Fazıl’ın evine hizmetçi olarak ..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.