- 605 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Açılamayan resim sergisi ARDAHAN ÖYKÜLERİ 131 (kitap)
Ardahan’da hiç resim sergisi açılmadıysa; bizim açamadığımız resim sergisi tek sergiliğini koruyordur.
İlk resim sergisini biz açtık desem nasıl diyeceğim; çünki açamadık.
Kuvveden fiile çıkaramadık ama kurgu aşamasında kaldı.
Fakat tek ve ilkliğine binaen bize bir şey sirayet etmelidir.
Tahminim cihetince...
Ardahan ili ilk resim sergisi tasarımcıları: Bülent Kayatürk ve ben’dik.
Lise birinci sınıftayız. Sene 1976-1977 yılının okul dönemi mayısa yakın günlerdeyiz. Resim öğretmenimiz Emin (İlter) Bey: Bülent’e, bana... hazırlanmamız için toplantı mahiyetinde buluştuk. Neler yapacağımızı... pardon önce onayımızı almıştı.
İnanıp inanmadığımızı ölçtü. Hevesimizin coşkusunu görünce yapmayacaksaydı da yapması tuttu. Bizler coşkulu öğrencilerdik. Yine de öyle miyizdir?
Allah vekil kuru kuruya kabul ettik. Paspartu yapmağı öğretti öğretmenimiz. Kaç tane resim hazırlamamız gerektiğini izah etti.
Bülent’in formları karakalemle çok güzeldi. Kompozisyon konulu çalışmasını söyledi ona. Banaysa: Karikatürlerimi artırmamı en az on tane hazır etmem lüzumlu ve şarttır... dedi.
Karikatürlerimi resim defterine kurşun kalemle çizeceğimi söyledi.
"Divit ucunu İsmet Avşar’da bulursun." Malzemelerin temin mekanlarını önceden tespit etmişti.
"Sapına divit taktın mı?"
Çin Mürekkebi; Cemal Tırpancı’da varmış. Almamı belirti.
"Diviti Çin mürekkebinin kapağına döküp banacaksın, uçunu müsvedde kağıda çizerek denersin."
"Uç çiziyorsa, kurşunla çizdiğin desenin üzerinden çizmeğe koyul" demişti.
Böyle bir şey var mıydı?
Günü bugün hele aklımdadır.
Emin Bey: Çizgi çizerken sır gibi bilgiler vermişti:
"Zevk alarak çiz Yılmaz." demişti.
"Zevk almak nedir bilir misin?"
- Bilmiyorum öğretmenim, dedim.
"Zevk eski kelimedir yenisini söyleyeyim buradan yola çık ve ikisini yüzleşen şahitler gibi yüzleştir."
...
- Zevkin yerine YAŞAYARAK kelimesini kullanıyoruz. Çizgini yaşayarak çiz. Kalbin, gözün, aklın nefes alış ritmin kalemin izin peşine takılı yürüsün gitsin. Çizgini zevkle; yaşayarak çek!
"De gel buyur! Bu taktik sır ve giz değil midir?"
Karikatürün kenar kontur çizim tekniği; çok kullandığımdan, iç formunu zamanla geliştirmemi söyledi.
"Kenar çizgileri kullandığın üslupta; ışık ve gölge kenar çizgiyle belirtirsin." dedi.
" Koyuyu kalın çizgiyle gösteririz. Açık ışığı da ince çizgiyle... "
Bir konağın içine bir kilitle açıp girmiştim. Gerisi uzun yolculuktur. Bazen yol şoseydi yolun kusuruydu.
Bazen ben söğüt gölgesinde uyudum kaldım benim eksiğimdi.
"Ben menzile erdim." diyemem, haşa!..
Hikayeyi biteli etmeliyim.
Çaykovski’nin Brave Heart’ı dinleyerek; eşzamanda son etmeliyim.
Ardahan beyazdan gri akşama pas ederken; Bu adamın müziği; soluduğum hava da her mevsim, gündüz gece müdrikemle ve Ardahan’dan birisiymiş gibi... he dinime imanıma!
Sergimiz açıla veya açılamayalı:
Seslerin senfonisinde; Karagöl’ün çamuru ayakbıya bulalı:
Kuru beton üzerine çıkan şekiller temsili sembol; hiçbir şeye benzemez formlar. Bunlardan seriyal çok sergi açıldı.
Ona sayalım Bülent Can! Bizden sonra genç ressamlar açacaklar sergiler, sunumları. Bir de ona saydık mı?
Ne gam hayırlık...
Kesinkes ki ilk sergi... kör, topal fakat doğrusu:
" Bülent Kayatürk ve Yalçıner Yılmaz Karma Sergisi"dir.
Vesselam!
yalçıner yılmaz
04-12-2010
gebze
YORUMLAR
Sevgili kardeşim Yalçiner, Tam 33 yıl geriye götürdün beni. Ardahan'da açılmayan sergiyi biz açtık' hangi şartlarda açtığımızı o kadar güzel dile getirmişsinki; Keşke bu günün imkanı yani boya, tual, yer ve resimi seven halk olsaydı neler yapmazdıkki. olsun yinde imkansızı başardığımızı söyleyebilirim. Bu arada saygıdeğer öğretmenimiz Emin beyi de saygı ile anıyorum.