- 115 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Hanımeli
Gece yarısı kapımız güm güm çalınmaya başladı.
Öyle yumrukluyordu ki, sanki ardında onu öldürmeye geliyorlardı.
Korku dolu bu vuruşların nedenini kapıyı açınca öğrendik.
Upuzun, simsiyah saçları vardı. Üzerinde kahverengi tonlarda, dizaltı etekli, ipek elbisesi vardı.
Kucağında beş yaşlarında bir oğlan çocuğu vardı. Korkuyla geriye bakarak ve ağlayarak:
-Kurtarın beni, n’olur, içeriye alın, beni kovalıyorlar! Tecavüz edecekler, beni kurtarın!
Annem ve babam şaşkın, biz ise korktuk. İlk defa böyle bir durum yaşıyoruz.
Yine korkuyla geriye bakarak ağladı.
-Ne olur inanın bana, içeriye gireyim.
Annem babam onu içeriye aldı.
Anlattı;
- Ümraniye’ye, akrabamın yanına, birkaç günlüğüne gelmiştim. Bahçelievlerde oturuyoruz.
Bana birşeyler söylediler, kızdım, çıktım oradan.
Eve gitmek için bir taksiye bindim.
Taksi şoförü beni buraya getirdi. Ben yolları bilmiyorum. Tenha yerlerden geçince çok korktum.
Az ileride arabayı durdurdu. Bana çirkin teklifler yaptı.
Yanımda oğlum da var. Kapıyı açıp atladım. Koşarak kaçtım oradan. Evinizi gördüm. Koşup geldim.
Ne olur beni evime götürün.
Annem teselli etti. Bekle kızım sabah olsun dedi.
Babam dışarıya çıkıp, taksiyi aradı.
Çoktan kaçmıştı.
Birkaç dakika sonra eve dönünce "Orada araba yok!" dedi.
Kadıncağız ağlayarak:
- İnanın doğru söylüyorum. Eşim bana çok kızacak. Bana kötü davrandılar. Akrabalarımın evinde duramadım.
Bir kızgınlıkla çıktım.
Bana bunu yapacaklarını nereden bilirdim?
Taksici diye güvendim.
Ben kötü kadın değilim, lütfen inanın bana!
Gözgöze geldik kadınla.
Ceylan kadar güzel gözleri, kocaman, simsiyahtı.
Uzun, dümdüz siyah saçlarına inat beyaz teni gül güzelliğindeydi.
Güzelliğine hayran olmuştum.
Gözlerinden doğru söylediğini anladım.
Sürekli ağlıyordu.
Annem çorba getirdi ve ilâve etti:
- Çorba iç rahatlarsın, acıkmışsındır. Hem oğlun da korkmuş. O da rahatlar.
Çocuğa baktım.
Annesi kadar güzel yüzlü.
Uyumaya başlamıştı.
Kadına salonda yatak hazırladık. Odalarımıza çekildik.
Sabah uyandığımda onları aradı gözüm.
Babam erken kalkmış, evine götürmüş.
Annem de gitmiş kocası inansın diye.
Öğleden sonra geldiler.
Arada aklıma gelir bu masum ve güzel hanım.
Aklıma hep hanımelini getirir onu hatırlamak.
O kadar zarif ve güzeldi.
Bugün mermer merdivende, mermeri delip geçen hanımeli çiçeğini görünce, yine o hanımı hatırladım.
Olmadık yerlerden, güçlükle köklerini uzatıp kendini göstermesi, o kadının kendini korumak için verdiği azimli mücadeleyi hatırlattı.
İnsanlar kötü iken, namusu korumak ve kendini ispat etmek ne zor değil mi?
Allah ona, dürüstlüğüne ve masumluğuna binaen yardım etmişti.
Halen o kadını merak ederim, sonra neler yaşadı acaba? Eşiyle sorunu oldu mu?
Ve şimdi nerelerde?...
Allah bizi doğru yoldan ayırmasın. İftiradan korusun.
Amin!
Selam ve dua ile...
YORUMLAR
Aslına işin püf noktası erkeklerde erkekler namuslu olsalar kadınların büyük çoğunluğunun namusunda sıkıntı yok... Sıkıntılı bir olay yaşamış hanım arkadaş... Allah kötülerden ve şerlilerden uzak etsin hepimizin kadınlarını... Kutlarım...
Elif_V_Mim
Böyle erkekler olduğu gibi böyle kadınlar da var.
15 16 yaşlarımda yaşadığımız bir durumdu.
O zamanlar sinema filmlerinin de bozulduğu dönemler. Belki bunun etkisiydi.
Amin duanıza.
Teşekkür ederim.