- 1392 Okunma
- 6 Yorum
- 1 Beğeni
Kuşlarda Ses Vermiyor Anne
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ben kurak çöllerin... Ben susuz vadilerin insanıyım... Dudaklarım hep kurudur benim. Gözlerimde bir çağlayan hayali vardır. Bazen, gönlüm dudaklarımdan daha kurudur.
Daima bir sevgi hasretiyle iki büklüm beklerim. Bir sevgi bana ümit olsun diye, özlemlerimi satırlara ve mısralara dökerim...
Hafızamı yokluyorum. Ürpertiler hücum ediyor. Kalbimin titrediğinin farkına varıyorum. Kar soğuğu var yüreğimde. Ruhum üşüyor. Geçmişimi okuyorum kare kare... Bir şeyler kımıldamıyor içimde. Bir taş katılığındaki yüreğim kıpırdamıyor.
Oysa zaman, hırçın bir denizin dalgaları gibi durmadan vuruyor ömür sahilime. Hani gün batarken yolunu kaybetmiş, uçmayı yeni öğrenen kuğular olur ya gökyüzünde, şu anda benim yüreğim de tıpkı onlar gibi endişeli ve ürkek. Böyle zamanlarda içim bir tuhaf olur.
Söylesene, kuşların da hayalleri var mıdır o minicik kafalarında? Kuşlar ses vermiyor mu, onlar da suskun ve hüzünlü mü benim gibi? Kuşları kendime ne kadar da çok benzetiyorum.
Bu gün ikindi üzeri rüzgârın serinliğinde, ağaçlar yapraklarını bir o yana bir bu yana salarken. Bazen gökkuşağı çıkıyor, el ele verip ezgiler söylüyorlar yedi rengin yedisine de ayrı ayrı.
Ve bazen güneş utanıyor doğmaya, Güneş utanıyor bazen anne ve dallar çiçek açıyor, bahar geliyor. Cemreler düşüyor toprağın ta sinesine.
Ben ki saçlarında yıldızlar uçuşan bir Nisan yorgunu bir "yağmur kaçağı"... Susuyor, söyleniyor ve haykırıyorsam, sesimi sesine yaklaştırmak içindir... Bir kez duysam sesini, bana gülümsese, ışısam aydınlığında... Başka ne isterim.
Hasretinden, gönlüm üşüyor. Belki hasret herkesin içini yakar; ama beni üşütüyor işte. Çünkü benim ruhum, doğduğumdan beri, sevginle ısınmaya alışmış.
Ah çocukluğum! Avuçlarımın arasından su gibi akıp giden çocukluğum... Binlerce yitiğimin arasında en paha biçilmez olan, yitip giden çocukluğum... Sıcaklığına o kadar muhtacım ki; ne olur sana gelemesem bile, Sen beni hiç bırakma, ışığınla gecelerime nur ol. Tıpkı evimizde iken ısıttığın gibi.
Derler ki melek vardır; yıldızlarda seyran eder alemi. Melek vardır paraşüt misal her yağmur damlasıyla yere inen. Ve Bir yağmur taneciğiydin düşen alnıma, "Sen!" deyip yürüdüğüm yollarda saçlarım, omuzlarım, yüreğim ıslandı.
Al götür beni Anne; Yüceler yücesi dergâha, şefkatinin ummanında bir defa daha yıka da gönder beni. Çöz duygularımdaki karma karışıklığı, gözyaşlarınla. Bak kuşlar da gidiyor zaten bu hazan mevsiminin akşamında
... Kuşlara bakarak koştum. Onlar; kanatlarını açtılar, ben yanık ellerimi. Zümrüdüanka dedim... Kafdağı dedim... Ve yüreğimin anne sevgisiyle boş kalan parçasında ılık ılık bir rüzgar esiyor şimdi.
Yalnız ve garip gecelerde seni aradım. Koşacakken "dur" dedi, gurbet. Yıllarca bekledim. Boğuldum havuzunda sabrın Anne.
YORUMLAR
remzi kokargül
remzi kokargül
Yazı da çok güzeldi, çıplak dallardaki kuşlar da çok anlamlıydı. Tebrik ediyorum, saygılarımla.
remzi kokargül
Günün anlamına değen ve gerçekten güzeldi.
Kaleminize ve beraberinde yüreğinize sağlık.
sevgiyle.
remzi kokargül
Saygılarımla efendim.
Böyledir işte anne sevgisi.
Cümlelerin en güzelini söküp alır insanın yüreğinden.
Sözlerin en anlamlısına döner diliniz.
Gözleriniz,
sağanakların en anlamlısına yakalanır.
Ne yazmalı?
Gerçekten çok anlamlı, çok güzel bir yazıydı.
remzi kokargül
Selam ve hürmetlerimle.