hacero taşın içinde zer bir konca yatar gören olmamıştır onu bizden aşkar aşikâr tutamazdı zamanı senden başkası küllerinden hem de böyle destansı buluştuğunda zerger diller boşluğun endamıyla altun ve al tin bağımlısı eller bunu bilir sin söylence bu ya söylenmeyi seçmediğimiz gibi muzip bizi konuşturan uğultunun ağzıyla biz. hizip bir doğa la. bir rüzgâr adı saçlarımda gülüşün buluttan olma kızıl enik belki damla yürüyoruz ikonların üstünde yar ala’lıyız |