- 155 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
AŞK TUTULMASI
Kalabalık bir şehrin içinde, herkes kendi hayatına koştururken, kalabalığın ortasında birbirini hiç tanımayan iki yabancı, kaderin cilvesiyle yolları kesişmiş. Aslı ve Bora.
Aslı, ne zamandır yalnızdır. İşine odaklanmış, aşkı bir kenara bırakmıştı.
Onun için aşk, sadece filmlerde ya da romanlarda olan bir şeydi. Gerçek hayatta ise, sadece vakit kaybı. Arkadaşları ne kadar “Birine şans ver” dese de, kalbinin kapılarını kapalı tutuyordu.
Bora ise tam tersi, aşkın peşinde koşmaktan hiç vazgeçmemiş, defalarca hayal kırıklığına uğramış ama bir türlü umudunu kaybetmemişti. Her defasında “Belki bu sefer” diyerek tekrar başlamıştı. Ama her seferinde yanlış insanla karşılaşmış, ya kalbi kırılmış ya da yanlış anlaşılmıştı.
Bir gün, Aslı’nın işten çıkarken otobüse yetişmek için hızla koştuğu bir akşamüstü, tam da otobüsün kapısından içeri adım attığında Bora’nın gözüne çarptı.
Bora, kalabalığın içinde kaybolmuş gibi hissettiği anda Aslı’yı gördü. O an, Bora kalbinde bir kıvılcım hissetti.
Günler geçti, Aslı ve Bora tekrar karşılaştılar. Aynı otobüste, aynı durakta. Bu karşılaşmalar tesadüf olmaktan çıkıp buluşmak haline geldi. Artık ikisi de farkındaydı. Kalplerinde bir şeyler uyanıyordu, ama ikisi de korkuyordu. Aslı eski yaralarını hatırlıyor, Bora ise yine hayal kırıklığı yaşamaktan çekiniyordu.
Bir gün, Bora cesaretini topladı.
- Merhaba, ben Bora. Seni sık sık görüyorum, sanırım "aynı tarafa doğru gidiyoruz" dedi.
Aslı önce şaşırdı, ama sonra gülümsedi. “Merhaba, ben de Aslı. Evet, galiba” dedi
Ve böylece başladı onların hikayesi. Ufak adımlarla, çekingen sohbetlerle, gün geçtikçe büyüyen bir aşk doğdu. Aslı, kalbini kapattığı aşkın aslında hayatında ne kadar eksik olduğunu fark etti. Bora ise, aradığı kişinin hep yanında olduğunu anladı.
Aşk hep ansızın gelir ve insanın tüm dengesini altüst eder.
İki yabancı, kalabalık bir şehrin ortasında birbirlerini buldular
Ve işte bu, bir aşk tutulmasıydı...