"Bana ellerini ver" isimli şiir 23.4.2017 22:46:11 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
bana ellerini ver küçüğüm gidelim buralardan veda et şimdi geriye her ne kaldıysa vedasız ayrılıklardan yolumuz uzun yolumuz kısa geceyi geçmeliyiz önce tanrının hüküm sürmediği zamanlardan coğrafyalardan geçmeliyiz insansı yaratıkların hükmünde ülkeleri
ben seni çok yaşadım be can yalnızca sevenler anlar kendimden çok sevdimse seni melek yüreğindi içerlediğim saflığını anlayamadı rüzgarlar mevsimler kıştı ben ellerinde ayazı tanıdım kadersizliğimize kütüphaneler dolusunca yokluk yazılmış yalnızca giderek solan renkleri mevsimlerin sonbahara dönüşünü geceler boyu saklındaki zamanları an an ayrılıkları yazmış yazan biz buralı değiliz inan gitmeliyiz buralardan bana ellerini ver küçüğüm
hiç bir anımız unutmaz bizi kederli zamanlardan geldik seninle biz kaybedenlerdik zamana karşı çaresizlerdendik eskiyen dünyada çürüyen, bahardı yazdı ayrılıklardı zamandı aslında biz değildik
kaybetmeyi yazan kaderlerimize tanrı mıydı neydi o esrarlı güç ki , yazdı ayrılıkları yazmamalıydı yazmamalıydı aslında bunları isyanım buna küçüğüm tüm sevdiklerimizden koparılmaya bunca yoksunlaştırılmışlığa yalnızlığımıza isyansa isyandayım ben bu kadersiz yazgılara bana ellerini ver küçüğüm
olmamalıydı ayrılıklar annelerimiz babalarımız alınmamalıydı ellerimizden ablalarımız da bu bir tanrısal bir görseli yazmaksaydı eğer olmadı işte bu senaryo tutmadı tutmazdı neden verdiğini neden aldığını anlatamıyorsan anlamsızdır hepsi insana anlatamazsın asıl derdini " zevk miydi aldığın " diye sorarlar tanrısallık da kurtaramaz seni
bir noktadan sonra mantıkdır işleyen bana neden verdin niye aldın ! deme hakkım vardır bu durumda sen tanrıysan eğer nedir bunca haksızlıklar ! deme hakkım vardır
şimdi son sözlere gelirken vermeli sevdiklerimizi ve bırakmalı bizimle hesaplaşmayı başka işlere bakmalıydı gücü elinde tutan kader idi yazgı idi filan gibi gerekçelere sığınmadan suçunu itiraf etmeliydi özür dilemeli ve düzeltmeliydi hatalarını
kim kime neyi anltıyor bilinmez ama görüyorsun küçüğüm yaşamak zor bir bilmece gibi sen, bırak bütün bu çetrefilli işleri yüzü kızarsın artık yazan çizenin bu işlerin yönetmenlerinin utanma arlanma gibi bir derdi duyguları olmadığına eminm aslında da yalvarıp yakarsa da bu beyinsiz mahlukat vakti zamanı çoktan geçti aslında
bana ver ellerini küçüğüm biz seninle günahların hiç olmadığı bir mevsime gidelim tanrısal kavramların olmadığı bir yerde yaşayalım sevgimizi eksik olsun hepsi tanrısal yazılmışlıkların kazaların yaşamın rezaletleri eksik olsun
bu yoksunlaştırılmış açık yaralarla neyi umuyorsa ilaç niyetine kim ne yazdıysa ve yazmışsa defterimize şimdi ya da sonra önce aynaya bakmalı ve dua etmeli kadersiz yazgılara bu denli düşkülüğüne
şimdi her neredeysen duyabiliyorsan sesimi gülümse o mevsimde ve bir şiir daha yaz kendine
bana ellerini ver küçüğüm ...
Mert yiğitvan 22 nisan 2017 cumartesi anneleri günü
[ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.