Ben,1970 yılına kadar,baba ocağım,Bursa/Gemlik de yaşadım.Gençlik yıllarım burada geçti.
Gemlik’den İstanbul’a,Yalova’dan vapurla geçerdik.Yalova sevdam,gençlik yıllarımda onu görünce başla-
dı.Yalova’nın doğa ile iç içe yaşayan bir kent olması ve yemyeşil bir dokuya sahip olması,beni çok etki-
lemişti.Yalova’dan her geçişimde,hep dua ederdim ki, burada bir iş imkanı çıksa da,buraya yerleşsem
bu güzel kent’te yaşasam derdim.
1969’un sonunda dualarım kabul oldu ki,hiç aklımda olmayan bir iş teklifi aldım.Ülkemizin büyük bir
Holdingi burada bir sanayi kompleksi kurmaya karar vererek Yalova-İzmit yolu üzerinde arazi almışlar.
İşin başına da,Genel müdür olarak,benim eski iş yerimde servis müdürüm olan kişiyi getirmişler.
Eski müdürüm kadrosunu kurarken,beni de çağırdı.İşi kabul ettim.Yeni kurulacak olan bu tesisin kadro-
sunda,1970 yılı başında göreve başladım.Çok mutluydum.Mutluluğumun önemli iki sebebi vardı.
1.ci sebebi- Aşığı olduğum Yalova’ya yerleşip,burada yaşayacaktım.
2.ci sebebi-ülkenin büyük sanayi tesislerinden birisinin,ilk kuruluşunda görev ve sorumluluk alan ilk 8
teknik elemandan birisi olmamdı.

Gençlik yıllarımda,Yalova için neler düşündüysem,hepsini büyük mutluluklar içinde
Yalova da yaşadım.Bu yaşantım,2013 mart ayına kadar tam 43 yıl kesintisiz devam etti.2013 Mart
ayında yaşadığım ölümcül bir sağlık sorunu neticesinde,İstanbul’da,kızımın yanında mecburi emekli-
lik yaşantımı devam ettirmek zorunluluğu hasıl oldu.Şimdi çok sevdiğim Yalova’dan uzakta yaşamımı
devam ettiriyorum.
Bu şiirim,Yalova’ya olan sevdalarımın ve hasretimin köpürdüğü bir sıradaki duygular içinde yazılmıştır.
Şiirimin yazılış tarihi ,2014 yılıdır.

.../..İnsanın yüreğinde,mayasında sevgi varsa,
Yaşamında her şeye,sevgi besler,sevgi ile bakar.
Bu sevginin odağında,İnsan olabilir,Doğa ve için-
deki bütün varlıklar olabilir.
Ve hatta,bir kent olabilir,sevgi ile anılan..../...
-----------------------/-------------------------------





Kucağında mavi deniz,
Sırtında yeşil doğa,
şehirlerin prensesi,
Senin adın Yalova.
Karanfil kokar akşamların,
Sabahların,mor salkımlar.
Aşkın dilidir Mayıs da,
Kırmızı gül’ün goncası.
Bağrını serinletir Poyrazın,
Yazın,Ağustos sıcağının.
Sasım sasım ıhlamur kokuları,
Taşır,meltem rüzgarların.
Sende kucaklaşır,
Doğa ve deniz.
İki aşık gibi,sarmaş dolaş,
Maviyle,yeşil.
Martı çığlıklarıyla,
Vapur dalgalarında,
Köpüren deniz.


Kucağında mavi deniz,
Sırtında,yeşil doğa,
Şehirlerin prensesi,
Senin adın,Yalova.
İki aşık gibi,
Güneş’le,mavi deniz,
Sevişir senin koynunda,
Eylül akşamlarında.
Ay,kıskanır güneş’i,
Aşkını anlatır denize,
Işıl ışıl yakamozlarında.
Sen yüceler yücesi,
Şehirlerin,kıskanılan ece’si.
Bekle geleceğim sana,
belki bir yaz gecesi.
Sen,gençlik aşkımsın benim,
Sende kalan gecelerim,günlerim,
Hepsi...hepsi anılarımda,
Saklı kalmış,göz yaşlarımda.
Yeşil’e aşık oldum,
Mavi’yi,sende sevdim,
Sen benim hayalimdin.


Kucağında mavi deniz,
Sırtında,yeşil doğa,
Şehirlerin prensesi,
Senin adın,YALOVA.


Tuğal KÖSEMEN-22.07.2015

Not: Fonda görülen fotoğraf,Büyük insan,sevgili ATATÜRK’ün meşhur,Yalova’daki "Yürüyen Köşkü"
ve yanında görülen,sevgili Atamızın bir dalının dahi kesilmesine kıyamadığı ve köşkün
kaydırılarak yürütülmesine sebep olan,o ulu Çınar ağacıdır.