Bedenimizin sonsuzluğunu, kartopu sarsın,
Kalbimizin güzelliklerini gönüllere akıtsın.
Merhamet çiçekleri açsın, solgun benizlerimizde,
Benizlerimiz coşsun, yorgun denizlerimizde…
Bulutlardan akan mürekkepler,
Dağları çizsin, mevsimleri kucaklasın,
Hüzünlü duygularla toprağı nakış nakış işlesin.
Irmaklar kıvrım kıvrım akarsa susamış gönüllere,
Bereket fışkırır, çorak gönüllerden gönüllere.
Ruhumuz sevinç gözyaşıyla kartopu yuvarlar,
Bütün mahlûkatı beşere, mutluluk örer duvarlar.
Bahar solucanları; kıvrıla kıvrıla Allah der;
Başkasının hakkını yememek için kendini yer.
Kuşlar, kanatlarıyla haykırır hakikatleri,
Haktan başka söz söylemez dilleri.
Her bir telek, tüy huşu ile hu çeker,
Hakikatin özüne doğru çekip gider.
Balıklar korkusuzca tevekkül denizine dalar,
Yunusları misafir edip dalgaları sarar,
Bulutlardan yuvarlanan kartopları,
Gözbebeğimizin derinliklerine akar.
Yağmur damlaları semayı toprakla bağlar,
Elif gibi dimdik durur alınlarımızı dağlar,
Minarenin ruhu tevhitle yükselir,
Her bir tevhit dünyayı inletir…
Güneş gülümser, donuk suratlara,
Ay şarkı söyler, kara bulutlara.
Tefekkür denizinin suyu tükenmez,
Tevekkül ırmakları çağlar gönüllere.
Tövbe kapıları sonsuza dek açılır,
Hatasında ısrar etmeyenlere saçılır.
Sakın küsme, çiçek ve böceklere,
Kendinle barışık ol, kendini sev,
Seni seveni sev, o sana uzak dursa da.
Ebedi hayat için sonsuzluğuna hazırlan,
İbadetleri bertaraf etme güzel bedeninden.
Kalbin tatmini, yaşamakla olur İslam’ı,
Yoksa kalpte ne bet kalır, ne de bereket…
Seni, sen yapan sonsuzluğa yolculuk yap,
Tevhit, teslimiyet, sabır küpüdür,
Asıl gayen Allah’a hakiki kul olmandır.
O zaman kartopu olup yuvarlanırsın,
Allah’ın nimetlerinden mahrum kalmazsın,
Dilediğin cennet bahçelerinden birine girersin,
Sen orada asla erimezsin, muradına erersin...
Gel! Kartopu ol, yuvarlan cennet bahçelerine,
İki dünyanı da kazananlardan ol, er muradına…
05.07.2015
Yozgat