Hayat bu belli olmaz, sen yine umut taşı
Allah kavuşturmayı diler mi diler Mehmet!...
Dualarım semada oldular dilek taşı
Kader bize de bir gün güler mi güler Mehmet!..

Nedenlerim asılsız, getirdiğimde yad’a
Mutluluk hakkımız var bizim de şu dünyada
Bakarsın yaz gününde kar serpiştirir ya da
Mutluluk yağmurları çiler mi çiler Mehmet!...

Öyle düşler kurarım, ’bir gün senle uyana’
Uzağı yakın eyler gönül sesim duyana
Yatakta dönüyorum bir o yana bu yana
Hasret uykularımı böler mi böler Mehmet!...


Hep sana banar yerim ekmeğimi aşımı
Bir gün mümkün olur da engellerin aşımı
O şefkatli göğsüne dayayınca başımı
Gömleğin göz yaşımı siler mi siler Mehmet!...

Sırtımda yüküm ağır, can yaşamaktan bezgin
Güç verirken varlığın, kulağımdayken ezgin
Her şeye rağmen sana koşarken dolu dizgin
Bir şeyler ayağımı çeler mi çeler Mehmet!...

Ne saray isterim ne kürküm olsun samurdan
Bak kırlangıçlar yuva yapıyorlar çamurdan
Kuralım yuvamızı sevgi denen hamurdan
Aşkın gücü dağları deler mi deler Mehmet!...
..........
Şimdi tam zamanıdır, ne geç kaldık ne erken
Birleşsin yollarımız dünya hala dönerken
Ömür tükeniverir ha bu gün yarın derken
Azrail eleğinden eler mi eler Mehmet!....
...........
Bulem hatun, 14/2/2015...Antalya
NOT: Uzmanlar, aşkın kimyası dört yılda
değişiyor demişler. Hormonal hastalıkmış aşk.
Öyle Aşklar vardır ki dört yılda değil kırk
yıl da geçse bitmez...Ne bilir onlar aşkı!...