Vakit Ölmek VaktidirBaşımızın üstünde çığlık çığlığa bulutlar Onlardan zayıf, çelimsiz, kefensiz kuşlar Kaygısız keşmekeşinden bu dünyanın Umarsız eleminden gözyaşı denizlerinin Yatarak bir sola, bir de sağa Koşuyorlar habersizce boşluğa Karanlıkta yürüyen devler görüyorum Sanki acıyarak ve de türkü söyleyerek Parçalıyor havayı, dumanı sıcak bacaları Bin bir düşünce, bin bir keder Geçiyor önlerinden duygu yüklü ayaklar Geçiyor sessiz çıngıraklar Ağlayan rüzgarın dinmez, bitevi sesi İnleyen suyun bitmez, ebedi nefesi Bir yetimin alnına kondurulmuş şefkat busesi Her bakış hüzün kaynağı, tükenmişlik yumağı Kanatlanan her kuş sanki ölüm burağı Düşen her yağmur duygu yüklü düşünceler sunağı Gece soğuk, sema yıkılmış hayaller yığını Sesleri kesilmiş çıngıraklı yılanların Kurtların, hissiz sırtlanların ve dahi kuzuların Demirden paslı bir hançer saplı alnına Gece soğuk, sema yıkılmış hayaller yığını Hal böyleyken göremez insan kendi simasını Vicdanları lekeli, akılları vurulmuş gönüller Örtün, örtün üstüme bir yorgan gibi karanlığı Gömün başımı ölüler diyarı toprağa Bir deve kuşunun çöksün üstüme ağırlığı Aslında vakit ölmek vaktidir unutmuşum Kaçacak bir yer, saklanacak bir kuytu varmış gibi Bir köşe başı, bir duvar dibi Bir kapı önü de ben tutmuşum Vakit ölmek vaktidir unutmuşum… Serkan Özdemir 21/11/2014 |