Hiç zamana küser mi saatteki zemberek?
Kolay mı çıngıraklı yılanı zehirlemek?

Aradığın her şeyi bulamazsın zamanda,
Doğru değil aramak hakikati yalanda.

Aramakla bulunsa sevdalar, sevgililer,
Böyle mutsuz olmazdı şüphesiz ki sevenler.

Cana candan başka dost; yok! Anladım nihayet,
Canana eziyeti var mı buyuran ayet?

Ayıp, vallahi ayıp! Seveni ayıplamak,
Hiç de kolay iş değil; sevdiğini saklamak.

Sevmeyen nerden bilsin aşkın ıstırabını?
Çölde kavrulan görür vahanın serabını.

Hep sabreyledim diye ben sabır taşı mıyım?
Üç kuruşluk sevdanın esri, ayyaşı mıyım?

Ölüm bana göz kırpar kapı aralığından,
Haberim var Azrail’in beni aradığından.




Gel Azrail bir akşam, misafir ol, bende kal!
Ölümden bahsederiz, zaten gerisi masal.

Neden susuyorsunuz? Konuşsanıza biraz!
Böyle sessiz çekilmez “hayat” denen bu maraz.

Bu dünyanın kuralı; güçlü olanlar haklı,
Garibanların hakkı; gözyaşlarında saklı.

Lakin, zanneyleme ki; sahibi yok garibin,
Unutma! ”Bir sahibi var elbet her sahibin! ”