gecenin içinde dağılan sözcüklerim.Gece çırılçıplak yalnızlığını dökünce içime sessizliğim tıpkı bir baş ağrısı gibi özlemle yayılırdı yıldızların üzerine. Ve tıpkı Yarım yamalak hasta bir adamın ağzından dökülen mısralar gibiydim gecenin deminde. hangi yıldıza aksam bir mısra,bir mısradan dizeler büyütüyordum yaralarıma Ve her yaranın içinde bin yıllık bir köz, bin yıllık bir özlem, bin yıllık bir hasretlik saklardım. saklardım yüreğimin bütün duraklarındaki hasretlikleri ve her hasretlik sessizliğimi anlatan şiirden bir bülten olurdu sanki lisan lisan ,şehir şehir dağılırdı her yüreğin içine işiten ve okuyan her yürek dağlanırdı sözcüklerimin bu sıcaklığında. şimdi hangi sözcüğe baksam içinde kendime ait bir şehir buluyorum içinde kendime ait bir özlem içinde kendime ait bir sessizlik saklıyorum... Diyarbakır/ekim 2013 |