Suskun kadın-Dokunduğun mevsimler vardı- Suskun kadın Seni hüznün kraliçesi O yaralı yüreğinde kim bilir ne sırlar gizli Kimler üzdü seni böyle kimler canını yaktı Kimler kırdı kalbini kim sana hor baktı Herkesten her şeyden uzak bir köşede Kendine gömülüp için için ağlarsın Savaşlar olur harp meydanı yüreğinde Sen susarsın Bilmem ki kaderin getirdiğine yorum olur mu Yada kader başa gelenlerin ilahi bir yorumu mu Yaşınca tecrüben boyunca maceran var halbuki Nasıl geldin oyuna nasıl inandın Duyguların seni böyle oyuncak etti Söylesene Derdin neydi? Volkanlar küllenir yangın yeri bedeninde Zihninde Nuh artığı tufanlar yaşarsın Yine de kimselere belli etmez sancını içine atarsın Buzdağı gözlerinde kıvılcımlar Çelikten yüreğinde kelebekler saklarsın Bilirim daldan yaprak düşer Sen kanarsın Hüznün bulut sancın tan yeri Sabrın suskunluğun taş misali Ama söyle her Allah’ın günü Her sabah gözünü açtığında Bu yapışkan inme bu kahrolası sancı Yeniden çekilir mi? Söyleyecek o kadar çok şeyin varken Konuşamazsın Kelimeler düğümlenir boğazına Sitemler dilinde bir bir ufalanır Küçük depremlerin faili olmaktan korkarsın Ahlarını asıp zamanın ipine Beklemeye başlarsın Ah suskun kadın Ben sana ne diyeyim ki Biliyorsun sen ne ilk olacaksın ne de son Felek yeni ilkler peşinde Son sende son Hadi bağır çağır küfret Boş avazlara yükle bütün gamı yeisi Hadi söyle saklama dilinde Giyotinde can versin sevgilinin sevgisizi Çölde susuz kalsın Yalancının en iyisi.. -Dokunduğun mevsimler vardı Sağanak sağanak yağdılar- |
anlatsan bir anlayan olur mu?
Anlasalar da yürekte hissederler mi?
yoksa vah deyip geçerler mi bir rüzgarın saçlarını okşaması gibi
öylesine umursamaz öylesine dokunası ellerle..
Bu sayfaya ilk düşüşüm yağmur gözlerimle...Çok beğendim.