cırcır böceği
bahçemde konuksun bilirim
dar akşamlarda
zamanlı zamansız gelinir mi
her kanat çırpışında boğuluyorum okyanuslarda
böyle tek perdeden ötülür mü




ötme böcek
mayın tarlalarına basıyorum uzaklarda
ellerim yarım ayağım yarım
bir kursak doyumu ekmek uğruna




ötme işte
kamyonlar geçiyor üstümden kırmızı mavi
derin vadilere ırgat yüklü
ağsız dilsiz yaban gelinleri
sorgulara çeksem temyizi yok
başından hükümlü bu nasıl mazi




böcek ötme
kurşunlara geliyorum hozan tarlalarında
ayağım yalın ciğerim diken harmanı
muskamın ucu yırtılmış
omuz iğdelerimi koparmış hortlaklar
umutlarım cinler talanı




cırcır ötme
sisleri çöküyor kepez boğazının içime
dağlar ağır ölüm hafif
eylül sonu yayla dönüşü
demleneyim düşlerimde
yağ yeşili gözlümün katarını ürkütme














kasım