geçen günlerde bir yaşlılar evi ziyareti esnasında bahçede bank da oturan yaşlı bir çift dikkatimi çekti.kadın gözlerini uzaklara dikmiş birşeyler anlatıyor,erkek ise gözlerini kadından ayırmadan onu dinliyordu.bakışları kadına ’yasla başını omuzuma’ der gibiydi.....

Aşk her zaman her yaş da aşktır.sevmesini,paylaşmasını kadrini kıymetini bilene.....



yasla başını omuzuma
tekillerimizi çoğaltıp
çoğullarımızı azaltalım paylaştıkça

ulu bir çınarın gövdesine yaslanırmışcasına huzurlu
yasla başını o m u z u m a
söz et içinde biriktirdiklerinden
dostunum sundum kalbimi derinden
endişeye mahal hiç yok
paylaşaçak dertleşecek konu hayli çok

yüzüne düşen bu sahipsiz mahzunluğu anlat
gönlünü bir nebze serin tut ferahlat
hüzünlerinden hüsranlarından söz et
tutkularından özlemlerinden de bahset elbet
arttıkça aradaki muhabbet
ince ince dağılıp gider cümle dert

çökecekse de çöksün üzerimize varsın hüzün
dert etme en fazla yağmurlar yağar ikigözüm
bulutlara karışıp çiy olur
bakarsın düşer bir gül goncasının tam ortasına

hadi küf kokan sandığını arala zihninin
sevinçlerinden
kederlerinden kendinden bahset
mazinin izleri derin olsa da
paylaştıkça hepsi bulur nihayet

yasla başını omuzuma
aldırmadan sağa sola ineriz çocukluğa
çocuk yanımız dillenip şımarır yılların inadına
sen iste yeter yirmili yaşlarda çılgınlık ömre bedel
bir an dahi olsa yazlık bir sinemada ellerin avucumda
perde de love story
üşüyen yanlarımız ısınır ağlarız doyasıya

yasla başını omuzuma
özlemlerini anlat
sevdalarından bahset bana
belli mi olur bir bakarsın esrik yanlarımız dökülür ortaya
kimbilir özlemi sen yüklemi ben olan
bir şiir olur düşeriz boş bir sayfaya


14.04.2012
ferhan erdoğan