-Yeter bizi uyutma-

.....
Ne feveran ediniz, ne yalana başvurup
Ne milletle alaycı dille konuşmayınız
Ne günü kurtarmaya, ne de hayal savurup
Duyunca baskınları rol yapıp şaşmayınız
Ne bu millet ahmaktır, ne eşkıya hürriyet
Masalıyla doğurur kan dökücü zürriyet
Yüz yıllara varmıştır melanetler, uyutma
Uyutursan bir devi Hak lanetler, unutma

Şehirlere dadanan yaban arıları mı?
Gaflet ile yatanlar duymaz çağrılarımı.

Cephedeydim yirmi yıl evveliyle bizzat ben
Sıra geldi sanırım gözümün ışığına
Kendimi bu millete eylemiştim mezat ben
Sen kâşanede balı doldurup kaşığına
Yedirip de beslerdin biricik evladını
Bir yandan da söyleyip unutturdun adını
Bu milletin tarihe vurmasından mührünü
Hoşlanmıyordun asla, kusuyordun zehrini

Türkmen yurdu Kerkük’te bizlere atıyordun
“Neden harekât yoktur?” Diyene çatıyordun

Ararsın sinirleri gevşetmek için çare
Kandırmaya kalkışıp sözde laflar edersin
Kuşatma altındaki yürekler pare pare
“Alacağım intikam büyük olacak” dersin
Seni daha küçükken tanımadı mı millet
Sayende bu asırda çekeriz hala zillet
Azcık onuru olan, farkını kor ortaya
Gereğini yaparken, gerek duymaz fortaya

İşgale uğratılmış görünümde şehirler
Rabbim tüm azgınlarla savaşmayı farz eder
Masuma kurşun sıkar, gençleri de zehirler
Durum öyle berbat ki hep kargaşa arz eder
Bu işin hesabını sorar mutlaka Allah
Sessizler uyanacak etmeyecek eyvallah
Bütün o şehitlerin vebali boynundadır
Görevi asanlarsa her dem el koynundadır

Eli kolu sallayıp çay içip gidenlerin
Yazdıkları mektuplar kanlıdır ne yazık ki
Baştaki esiridir bozuk olan genlerin
Pohpohlanıp oturan şanlıdır ne yazık ki

Vicdansızdan beklenmez bir çözüm üretmesi
Yer vermezse bilene boştur şükür etmesi

Güneri Yıldız (Elazığ, 19.10.2011)

.