AFRİKALI ÇOCUK ve AKBABA
Ben
Afrikalı bir çocuk, önemli değil adım çok iyi tanırım insan bedenini nerede hangi kemik var? bana sorun üzerimde görerek öğrendim her birini şimdi anladınız mı nedenini? Hani şaraba yatırılmış etleriniz vardı sizin çöpe atacak ekmekleriniz vardı çarçur edecek paranız beş yıldızlı hastanelerde ünlü doktorlarca sarılırdı en küçük bir yaranız Oysa sinekler temizlerdi benim yaralarımı onlarcası saldırırdı önce emebilmek için yaralarımdan sızan bir damla kanımı her yere düştüğümde ağızlarının suyu akan leş yiyiciler sarardı dört yanımı Bir onlara yiyecek bol, bir onların karnı toktu benimse doğduğum günden beri hep açlıktan nefesim koktu vazgeçtim bol vitaminli mamalardan razıydım bir gram Anne sütüne ama Annemde sütü bırakın zayıflıktan ağzıma verecek meme bile yoktu Çamurlardan su emerek ve bulduğum böcekleri yiyerek gelebildim bu yaşıma ağladım sesimi duymadınız gelip mendil sürmediniz gözümden akan yaşıma Çünkü estetisyenlere verilmiş randevularınız vardı sizin hayvansever lokallerinde içecek çaylarınız vardı yiyecek pastalarınız, kekiniz hiç düşündünüz mü? istese kaç Afrikalı çocuk kurtarabilirdi bir tekiniz Şunu biliyorum büyümeden öleceğim ben okula gitmeden, yuva kurmadan sanırım ırkımın kaderi bu ölüm burada kol gezer can alır hiç durmadan Ben Afrikalı bir çocuk önemli değil adım üstümde yüz gram et başımda bir Akbaba beni bir korku sardı ama siz görmediniz çünkü gözünüzü bürümüş ihtiraslarınız vardı Sonradan fotoğrafımı gördü bazılarınız bilemem o an size yüreğiniz bir şey dedi mi? Merak edip durdunuz hep ama söylemeyeceğim sahi o Akbaba beni yedi mi? . |