şairim;

yazan elleriniz, yazdıran yüreğiniz varolsun.
selam yüreğinize selam size.
selam olsun ilham denizinden esintiler getiren dizelerinize

saygılarımla

"Bırakın katı açılsın-açılmasın
Bazı yerleri de kırışık kalsın"

DEĞİŞİK

FARKLI

HATTA

FEMİNİSTLER KIZABİLİR....

SAYGILARIMLA

İsabetli dizeler...

kutlarım, saygılarımla...

sevdim ben bu şiiri
çünkü aynı fikirdeyim
kutlarım

şiir her insada başka bir vücut buluyor
ve herkez kendinde olanı diğerlerinde de
görmek istiyör birbirimizi oldugu gibi kabullensek
sonuçta kendimizi kendi şiirimizi özgür bırakmış olmazmıyız.
kutlarım güzel bir şiir.
SAYGILAR

Fikrindeyim...kalemine sağlık..

Şiir bu
Ütülü çarşaf değil ki
Bırakın katı açılsın-açılmasın
Bazı yerleri de kırışık kalsın

öyle olsun ki şiirin tadı çıksın..katılıyorum size...anlamlı ve yerınde sözler..kutlarım..sevgilerimle...

Güzel bir anlatım ve güzel tespitlerdi ve hemfikirim sizinle...

Şiir insanın içinde geldiği gibi olmalı ve tabiki de kural ve sanatlada ilişkilendirilmesi gerek.

Ayrıca sevgili Karya sizede teşekkür ederim güzel bilgileriniz için.

Her ikinizede teşekkür eder saygılarımı sunarım.

Gerçekler çıplaktır.
Haya edip üzerini örtmeyin.
-----
Mahrem olanlar bakabilsin...
----
Tebrikler,
Selamlar.

şiirin özgürlüğü...

ama nereye kadar özgür olabilir şiir...

şiirin doğuşuna bakacak olursak aslında her toplumda şiirin aslında müzikle iç içe bir doğum gösterdiği görülür,toplumların kendine has müzik aletleriyle ve gelenekleri doğrultusunda ortaya koydukları bu tür zamanla müzikten bağımsız haller almış ve şekillenmiştir.dolayısıyla şunu söyleyebiliriz şiirin bir iç ahengi olmalı.ama bu iç ahenk ölçüyle olur olmaz bu şairin tercihidir.ahenk için ölçüye de gerek yoktur bence

değişen koşullardan ve yaşanan tür karmaşalarından şiir de nasibini almış ve kavram kargaşaları içinde hayatını sürdürmeye çalışan şiir türünün tema zenginliği hepimizin kabul etmesi gereken bir unsur olmuştur artık...

Türk şiiri için tanzimattan itibaren başlayan ve ''garip'',''maviciler'' gibi akımlarla yoğunlaşan bu tema zenginliği çağdaş şairler için büyük bir şanstır aslında zira şiir bir duygu ifadesidir,düşünce ifadesidir ve bir duruştur.

klasik dönemde başta tiyatro eserleri olmak üzere her türde dikkat edilen tek şe hayatın acıklı,vahşi yanı perde arkasına saklanır ve sadece olması gereken olması gerektiği kadar sunulurdu oysaki çağdaş dönemde bu kabul görülemez bir tavırdır...iletişim araçları her şeyi bu kadar açık seçik beyan ederken sanatçının duygu ve düşüncelerini saklayıp tek bir pencereden sunması kandırmaca olur bence.

bu yüzden belki de içimizdekileri yansıtırken kişisellikten çıkarıp evrensel bir noyuta taşıyabildiğimiz sürece her temayı rahatlıkla işleyebilmeliyiz ancak başta da belirttiğim gibi şiirin iç ahengine sadık kalarak...

bir de hep kullandığım bir sözdür,kim söylemiş hatırlayamıyorum ama :''şiir içinde samimiyetsizliği barındırmayan biricik sanattır!'' bu sözde iki yer var altı çizilmesi gereken

1. samimiyet
2.sanat

şair günah çıkarır gibi oturmalı yazmaya bence ama yazarken aynı günahı işlemiş olanların da sesi olmalı

(buradaki benzetme yanlış anlaşılmasın lütfen)

sanatta görmezden gelinmeyecek tek şey estetiktir

estetik sözcüğü şiirle ilişkilendirildiğinde bunun içerisine dilbilgisi,üslup girer ki dilbilgisi sabit olmalı yani herkesçe kabul gören kavramdır

üslup ise özgünlüğün ta kendisidir ve belki de temadan sonra özgür olunması gereken bir duraktır şiir yolculuğunda

saygıma

Güzel dizeler.Kutlarım.Güzel gelecek ve sevilere.RABATLI