Aslına bakılırsa ve samimi bir itiraf, ben bu sayfanın yabancısı değilim... Tam olmasa da, öz bir site taramasında, favaori listeme alındığı içindir ki, yakından izlediğim sayfalar arasında... Ancak, değer verdiğim bir kalemin, sayfalarına, bir türlü misafir olmak, nasip olmadı.

Bu gece, uzun bir süremi Sayın Süreyya ŞİMANLAR'ın sayfalarına, misafir olarak ayırdım ve geldim... "Peki. Bu nasıl vefa?" diye sormayacaklarına olan inancımla, kabul buyurmasını diliyorum...

Ve yabancısı olmadığım bu sayfaya ilk bu yorumumla misafir olurken, sayfama benden önce şeref vermeleriyle, hanfendi kişiliğini ve bilgeliğini öne çıkarmalarıyla, adeta beni ezmiş ve bir adım önde olduğunu götermiştir. O eziklik içinde, saygı duydum ve en kutsi saygılarımında kabulünü diliyorum. Ama centilmenliğimi elimden almış olmaklığıyla da, bambaşka bir şekilde ezip geçtiğini de hatırlatmak isterim.
...

Sayfa gezintisi demek, "amiyane" bir tabir olacağından ve terennüm ettiğim güzellikler karşısında, güzelliklerle donanan yüreğime de hakaret olacağından, Harran cehenneminde bir yudum suya, can verircesine misali gezindim.

O bir yudum suyu buldum mu acaba?... Bir yudum ne demek... "Bir pınar bulmuştum ki, zaten ara-sıra ziyaretteydim", dersem, gerçeğimi de vurgulamış olacağım... Ve bir samimi söylem daha: Bu yorum girişimdeki sözler, Sayın şairemizi olmayan şeyde onure etmek adına değil, bir gerçeği vurgulamamın yansımasıdır. Çünkü naif dizeler, konu özüyle dolu dolu şiirler ve bu şiirlere yürek olgusunun yoğrulduğu gerçekler...

Bu gece, sayfalarına ayırdığım zaman diliminde, o pınardan yudum yudum ve haz alarak, bir kere daha şiirlerini teneffüs ettiğim Sayın Şairemin "DAĞLAR AĞLAR" başlıklı şiirni okurken, ilk okuduğum anlardaki hazzı tattım ve tıkandım... Son dört şiirne gitmeye de, doğrusu yüreğim elvermedi... Son dört şiirni de, nasip olur ve soluğıumuz kesilmezse, en kısa zamanda geri döneceğim.

Bu sayfada, beklenenden fazlasını terennüm etmiştim. Bu kez de o duygularım galebe geldi... "TANIMSIZ - ZAMAN ÖTESİ/ DÜŞ - GİZLERİM/ ADINDA GİZLİDİR ve BUĞDAY TARLASINDA GELİNCİKLER" başlıklı şiirlerinde, hep bunu gördüm, bunu terennüm ettim. Hem de kendi türünün kusursuzluğu içinde... "Gizlerim/ Adında Gizlidir" başlıklı şiirinde yorum bambaşka da, fon müziğindeki o doğal keman nağmelerinin yaydan yüreklere yansıtılması, doğrusu ruhumu yıkadı... Şiir kadar doğal, şiir kadar sade-yalın ve duyguları coşturan nitelikte... "Buğday Tarlasındaki Gelincikler" başlıklı şiirindeki duyguları ise, Sayın şairemizin yüreğine yürek koyarak terennüm ettim ve sosyal bir konu içeriğindeki bu dizelerini de, bambaşka duygularda dimağıma yedirdim.
...

Ve... Ve... Evet... Bu güzel dizeler... "AŞK" başlıklı dizeleri...

Doğrusu, "DAĞLAR AĞLAR" başlıklı dizelerini okurken, keskin ama amansız bir fesleğen kokusu niteliğinde gibi bir güzllik içinde sarhoş olup tıkanırken, "AŞK" başlıklı dizelerinde durulmak, o kadar kolay olmadı...

Evet... Aşk'ın, bu kadar güüzel bir tanımını, onurlu bir duruşla ve dimağımın el verdiği ölçülerde dile getirip tarife yeltenmiş olsam da, bir şiirde bu denli güzel işleneceğini, hayâl bile edememiştim... Onca sosyal ve toplumcu yapıma... Şiirin, yazının ve
siyasi hitabetlerin tabanından gelmiş olmama rağmen, TESLİMİYET BAYRAĞINI ÇEKEREK İTİRAF EDEYİM Kİ, O ONURLU ANLAYIŞ ve BEKLENİŞLERLE BEKLENEN DUYGULARIN İFADE EDİLMESİNE ÇALIŞILMASI AYRI BİR OLAY AMA, BÖYLESİ BİR ŞİİRLE YÜREKLERE SUNULABİLECEĞİNİ, HAYÂL BİLE EDEMEMİŞTİM...

Evet. Aşk... Ama böylesi duygularda bir aşk... Evet. Aşk... Ama böylesi onurlu duygylarda yaşatılması gereken aşk... Evet. Aşk... Ama böylesi bir kutsiyet iöçinde terennüm edilmesi gereken aşk...

Baştan sona romantizm... Baştan sona akıllarda kalıcı özelliklerle donatılmış dizeler ve baştan sona bir mükemmellik... Yürek koyarak terennüm etmek gerek, yaşatmak ve yaşattırmak gerek... Bayrak gibi... İnsan evlâdına bahşedilecek onur ve ggüzellik adına algılanıp taşınması gereken nişane gibi...

Burdan ötesine gidersem, sanırım gecenin bu yalnızlığında, kimselerin şahit olmayacağı duygularda ve gerçeklerim içinde, Kuşadası sahillerinden, seven ve sevdiğini hisseden yüreklere feryatlarca göndermeler yapacağım... Vazgeçiyorum...

Sayın şairemizin, Türkçe kurallarına olan saygısı içinde, mısra başlarını büyük harflerle başlatması da, özel takdirim.
...

Sayfamı, benden önce onurlandırma jestinizin karşılığında, hâlen de o ezikliği yaşamaktayım Sayın Süreyya Hanım... Anadolu çocukluğu terennümüyle; bunu bilesiniz ve lütfen unutmayasınız...

Saygı, sevgi ve selâmlarımla...