AKLINA GELECEĞİM

Şafağın atışıyla güne merhaba derken,
Eflâtun özlemlerle sineni deleceğim.
Müezzin ilk ezanı şerefeden okurken
Sır dolu vakitlerde, aklına geleceğim...

Salihâne niyetle abdest aldığın suda
Gönlünde Hakk`dan sonra görürsün âmir-hûdâ
Ezel-i ve âhir-i cisr-i cedit bir sevdâ
Kıbleye döndüğünde, aklına geleceğim...

Hararetle içtiğin damla suda minerâl
Yürekte saltanatta hüküm süren amirâl
Hilâl kaşlı bir ceylân sevdâ üfleyen maral
Saydığın iklimlerde, aklına geleceğim...

Benden sonra son nokta koydun diğerlerine
Yüreğimden ilâve kattın değerlerine
Yaşanası oksijen dolan ciğerlerine
Sayılı nefeslerde, aklına geleceğim...

Var olanlar gidince son mevsim gelir elbet
Ruhumuzu almaya gelince melek-ül mevt
İster ebedi sıla, ya da dönüşsüz gurbet
Kabir suâllerinde, aklına geleceğim...

Değerli dost sizi geç fark ettim ama nelerin kaçırıldığınıda okuyunca fark ettim.Harika şiirler,mükemmel kelime dağarcı.Muhteşem şiirlerinizi tek tek okudum ve inanın hayran oldum kaleminiz ve yüreğiniz daim olsun bau sayfalarda sizin gibi şiir yazan benim için pek az rastlıyorum.Haz alarak okudum bütün şiirlerinizi..İşallah bunlardan bazılarını size selendirip veririm diye düşünüyorum şu an müsaid değilim.Ama siz benim msnmi kayıt ederseniz memnun olurum yada siz bana yazın msn adresinizi.
[email protected]

Samimi bir söylemle...

Şiir yazan dostlar ve şiir severler, beni bağışlasınlar. Bu sayfaya bırakacağım yorumla da, kimseleri incitmek veya arka plâna itme gibi bir duygum mevcut değildir... Bunu, şiire yeni başlamış yeni bir kalem ve kardeşimizin dileği üzerine, sayfasına bıraktığım açık yorumlarımdan da görebilirsiniz... Şiir ve edebiyet adına, hep yapıcılığı ön plân da tuttum. Hatta, sayfama yorum adına, başka şey kokan, şiirden bi haber, şiirimizin tarihçesini ve gerçeklerini öğrenememiş ama öğrendiği bir avuç bilgi birikimiyle akıl vermeye kalkanlara cevap verme durumuna bile girmediğimle de bilinirim. Zaman ve sürecin, bilgi ve birikim temelinde, mihenk taşı olduğunu bildiğim gibi...
Her neyse...
...
Konumuz bu sayfa... "AKLINA GELECEĞİM" şiiri ve bu mükemmelliğin yaratıcısı Sayın Ayser ÖZBAKIR Hanımefendi...

Hasbelkader, sayfama şeref vermiş olmalarıyla bu sayfaya gelme şerefine erdim ve böylesi bir kalemle, böylesi bir yürekle tanışmış oldum...

Ne iyi yapmış da, sayfamı şereflendirmiş... Öyle olmasaydı, bu şiir denizinde gezinen midyeler içinde, en büyük inciyi içinde yaratan midyeyi bulamayacaktım... (Midye kastım: şiirdir)

Saklı bir inciyi bu sayfalarda buldum ki, nasıl olmuş da, iki aylık site içinde yer alan ben gibi biri, bu inciyi görememiş ve bulamamış, doğrusu kahrettim... Üstelik, yerini işaret eden de olmamış...

"Analar, neler doğuruyormuş" sözünü, bir kaç değerli şahsiyet ve şiiri "şiir gibi" yazan değerler için kullanmıştım... Ama analar doğuruyorsa, bize de o hakkı teslim etmek düşüyor. Hem de kendi adıma ve onurlucasına... Bu hakkı teslim etmemek olmaz.

Sayın ÖZBAKIR'ın, son yayınlanan şiirinden başlamıştım okumaya... Aslında buna okumak denmez. Güzellik denizinde boğulmak denir... Kendimi ve duygularımı kurtarmak adına, bir çay molası vererek döndüm... Ve "böyle olmaz" diyerek, geri dönüp ilk şiirinden başladım şiirlerini terennüm etmeye... Hem de, yüzme bilmeyen bir çocuğun, usul usul ayaklarını deniz kenarından sulara daldırması misali... Usul usul "AKLINA GELECEĞİM" şiirini terennüm etmeye başladım...

Şiir ve edebiyat adına, nice dost ve arkadaşım oldu, nice sohbetlere katıldım ve nice şiir dinletileri ve Urfa Sıra Gecelerine katıldım ve nice şiirler terennüm ettim ama bu nefasati nadir buldum. Tabi bu arada, Mehmet Akifler'den Arif Nihat Asyalar'a ve yakın tarihimizden Abdurrahim Karakoçlar'dan, adını yüreklere yazdırmış şair ve ediplerimizi tenzih ederek..

Öyle bir sayfaya girdim ve öylesi güzellikte bir şiirle karşılaştım ki, şiir üzerine yorumdan çok, şiirin yüreğime bahşettiği yansımayla, duygu yüklü yüreğimin feryadını dile getirmeye başladım...

Şiir, dört dörtlük bir 7+7 hece... O kadar güzel bir duygu ve bilgi birikimiyle donatılmış ki, o mükemmel akışın içinde, hem hayâlinizi zorluyorsunuz, hem de şiir içinden çıkmak istemiyorsunuz. Susadıkça içiyorsunuz misali... Böylesi bir duyguyu yaşatan dizeler...

Defalarca üst üste okunduğunda, bambaşka tatlar veren ve dağarcığı zorlayan güzellikler... Mısralar öyle seçilmiş ki, üzerinde uzun uzun edebi söylemler yapılacak türden. Herşeyden önce, konu ve içerik harikulâde...

Bunlar, şiirin ve Saygıdeğer şairemizin gerçekleri... Ama yorum içinde, hata bulmaya kalkarsak o kolay... Sayın şairemin beni " bunca güzellik ve nefaset içinde bulduğum" dediğim hata dolayısıyla, bağışlmasını dileyerek, sadece bazı yerlerde noktalama işaretlerini "es" geçmiş olduğunu hatırlatmakla yetineceğim. Hem de, "Kusur buysa, varsın o da göze batmasın" diyerek.

Saygılar Sayın Şairem... Beni, şiir adına, edebiyat adına, edebiyatımız adına mutlu ve şad ettiniz.

Şad olunuz ve mutlu kalınız...

Mehmet Cemal SAYDAM tarafından 9/13/2010 4:33:32 AM zamanında düzenlenmiştir.

Birine çok kırılmışsınız. İnanıyorum ki aklındasınızdır. Hatta belki de hiç çıkmıyorsunuzdur. Saygılar

güçlü bir kalemin güzel bir şiirini okuttunuz .....

çok çok teşekkürler .....

alkışlar size ayakta lkışlar ....

kurdeleyi ben taksaydım bugün favorim olurdunuz .....

saygıyla ve de umutla........