1-ÖNCE KAFİYE YAPISI
**********************************

Ya; ümidin olursa bedenin bahar olur..................................a(OLUR)
Düşünceler hayattır, ömür ekmeği suyu...............................b(SUYU)
Hırçın gönül sevgiden kaçar, hırçınlık huyu...........................b(HUYU)

İnsan nice manâyı yağmur seyrinde bulur.............................a(BULUR)
Gözler bitkin hâldeyken gene de hülya arar...........................c(ARAR)
Sanki hülyalar gerçek gibi bedeni sarar................................c(SARAR)

Muzdarip his aktarır gönüle görevini...................................d(GÖREVİNİ)
Durmadan senli-benli yazar bütün kalemler............................e(KALEMLER)
Sevda dolu yürekte saçaklanır elemler..................................e(ELEMLER)

Gecesiyle gündüzü hoş olan neş’elenir..................................f(NEŞ'ELENİR)
Fikir bazen zamanın donmuş şeklini verir..............................f(VERİR)
Tek bir günde yaşatır zehir zukkum devrini...........................d(DEVRİNİ)

Ömür boyunu aşan nice sokaklar vardır
Elbette bir gün her şey o sokaklarda kalır
İnsan işten ekmekten aşdan çeker elini

Ya; ümidin olmazsa bedenin bir kar olur................................g(KAR OLUR)
Üzüntülerin artar koşarsın dertten derde.............................H(DERDE)
Hayâller yine hayâl.. kalırsın hayâllerde................................H(HAYALLERDE)

Söyle canım candan çok sevdiğin insan nerde.........................H(NERDE)
İnsan; ırmak misali akar, durmaz bir yerde............................H(YERDE)
Bu akışta her iki uçta hayat varolur.....................................g(VAR OLUR)

Kafiye yapısı itibariyle yeni, orjinal bir denemedir. GÜLCE EDEBİ AKIMININ ÖNERDİĞİ ÜÇGÜL'ün değişik bir versiyonu. Bu sebeple bu çalışmaya ben ÜÇGÜL diyeceğim.

2-SONRA VEZİN
**********************
7+7=14 HECE

3-DİL
***********************
Konu tamamen TASAVVUFİ ve insanın kendisini sorgulaması olduğu için, günümüzde bazılarının yaptığı gibi ARABİ ve FARİSİ klimelerle bir şiir dokusu yok; ŞAİR, arı-duru-ırmakça akışlı güzelim dili TÜRKÇE'yi tercih etmiş. Mükemmel...

4-SONUÇ
**********************
Kalıp, vezin, ölçü, kafiye, redif, mısra, dörtlük, beyit, üçlük.... vb ne derseniz deyin BUNLARIN HEPSİ BİRER VASITADIR. Bu vasıtalarla şiirin kanat kanat yükselmesine sevdalıyız...

Bugün;
ŞİİRİMİZ insanımızın gündeminin en alt sırasında bile değilse, kabahat vatandaşta değil, ŞAİR'dedir. Demek ki, ŞAİR, şiiri CİDDİ BİR OLAY OLARAK ELE ALMAMIŞTIR. Günümüzde ŞAİRİN ÇOK, ŞİİRİN AZ OLUŞUNUN SEBEBİ de ŞİİRİ CİDDİYE ALMAMAKTAN kaynaklanmaktadır.

Şiir, YENİLİĞİ PEK SEVEN BİR DÜNYA GÜZELİDİR. KİM İSTEMEZ YEPYENİ ELBİSELER GİYİNMEYİ?..
Bayram geldi, ŞAİR, KENDİ EVLADI OLAN ŞİİRİNE YENİ elbiseler giydiremediyse vah ki o şaire...

*
Bekir YALÇINKAYA...
Şiirsel yolculuğunda çizgisi çizgimiz olan ve olmaya devam edecek bir üstad.

*
HARİKAYDI...
Tebrikler...
Teşekkürler ustaya...

MustafaCeylan tarafından 11/29/2009 10:57:30 PM zamanında düzenlenmiştir.