- Yağmur yağdı yüreğe -

‘’Gelinliğin içinde cenaze uğurlarken
Nasıl bilirdin ki sen ne cevap vereceksin’’

Destina sana bu kez karanlık nefesini
Yaşamını yitirmiş bir yüreğin sesini

Kırık hayallerime hıçkıran bir feryatla
Ve hasreti dert bilmiş dermansız bir hayatla

Akrebin yelkovana vuslat ektiği günde
Doğmamış kızımızın çile çektiği günde

Bıraktığın dul dağdan Ferhat’a can satarken
Farzdır diye resmine sözden taşlar atarken

Kırılmış kalemimi mürekkeplere çalıp
Yazıyorum ne varsa sözleri dile salıp

Hangi sözden başlasam vardığım nokta hüsran
Hangi güne sığınsam sonu daima hazan

Kırk ikindi gözlerim hüzne dalar her bahar
Buruk bir demle başlar matem tutarak taşar

Destina; bir günaha satmışsın bedenini
Siyaha boyatmışsın tertemiz kefenini

Öksüz matemleriyle bir dağı dul bıraktın
Ayrılık eserinde daha henüz çıraktın

Şeytana gül sattıran düşlere kurşun sıkıp
Başlamamış bir aşktan bu kadar erken bıkıp

Umutları soldurup karalara boğdun sen
Mutluluğa yas satıp bir lanetle doğdun sen

Ayazla nişanlanmış zemheri oldu kışın
Vedadan gebe kalmış gördüğüm son bakışın

Sam yelini estiren topraksız bir çöldün sen
Şeytana misafirken cehennem de öldün sen

Bıraktığın sevdadan kalandır kahpe adın
Bir buseyi öldüren yarım kalmış muradın

Bakire karanlığı güneş alacak sanıp
Güneş gittikten sonra gölgen kalacak sanıp

Sahte bir gülücükle mutluluğa söz verdim
Ardından ne kaldıysa bak yollarına serdim

3 Nisan 2007 01.58