üzüm kokulu bulutlar görüyorum rüzgarın teninde
suyu yakıyorum öptükçe resmini çiziyor benzin gözlerim
hayatı soyunurken adımlarımı kışkırtır an gelimi tik tak...
vahşice göğün kanatları vurulmuş ayaklanır mezarlıklar
elimde kırmızı narin meşk gülü kokusu kıvılcım /yar
atıyor/ tenime gömülen meçhul sözcükler an gelini tik tak
mayası ruhuma tutan kör kasırga kalbimi yagmalıyorsun
cayır cayır içinin daglarında magara agzım,dilim kuru yaprak
sıgınır yıgınla ölü harf dize mezarlıgına,şiirimin memesi kan ser
sesini emdikçe usumdaki aşk kökü, vaha öksürüyor gazeller
karlar kraliçesi yerin kulagına duyuracagım seni sevdiğimi
üstün başın kan kırmızı günahlarımla boyanıncaya kadar
gözlerim taşınıyor kalbine yeni organım olacak yüzündeki gülücük
sesini toplayacagım tatlı dil kökünden bahtlanan
zifiriler,kuytular,zemheriler zindan sonsuzlugun ten örtüsü
pamuk mevsimi yastıgımdaki ılık esinti dudagının habercisidir
gölgeliğinde aşktan duvarların uçan kuşlar,çiçekler,çocuklar
oyun oynayan karşımda vapurlar şu an böyle biryerdeyim
yanımda değilsen parmaklıklar arkasındayımdır ve
üstümde su sızdıran tavan plastikten derme gögsün bedenime pusu
sise çivilenen yazgım hani beni sana uçuracak kanatlı rüzgar
daglara kükreyecek,yıkılacak engeller vakit güneşi cilalama vaktidir
parlaklıgını yitiriyor alnına tohumladıgım öpücüklerimden

Cüneyt Eşberk