Oturuyordum çay bahçesinde
Elimde sigaram, çayım önümde
Hiçbir kötü niyet, yoktu fikrimde
Yüzüme bir tuhaf baktı, hâkim bey!

Önce, ondan gözlerimi kaçırdım
Görmezden gelerek, umursamadım
Sonunda gülünce, dayanamadım
Gülüşüyle beni yaktı, hâkim bey!

Aramızda, yalnız iki masa var
Ben de ona gülümsedim, aşikâr
Kırıtarak tekrar güldü, davetkâr
Artık tanışmamız haktı, hâkim bey!

Düşünüyordum ben şimdi ne etsem?
Yanına mı gitsem, davet mi etsem?
Ayağıma gelmiş kısmeti tepsem
O anda ayağa kalktı, hâkim bey!

Bacakları sütun, eteği mini
Bebek gibi cildi, incecik beli
Nasıl dayanırdı, erkek yüreği?
İçimi kor gibi yaktı, hâkim bey!

Masadan kalkarak onu bekledim
Bilsen, heyecandan nasıl titredim
Elimi uzattım ve gülümsedim
Tokadı yüzüme çaktı hâkim bey!

Şaşırdım, utandım, hem öfkelendim
Bir an şuurumu kaybediverdim
Kadın olduğunu unutuverdim
Beynimin çivisi çıktı hâkim bey!

Sonra, savcılığa şikâyet etmiş
Onu taciz ettiğimi söylemiş
Bin dolarlık tazminat da istemiş
Su yüzüne yağ gibi çıktı, hâkim bey!

“Kolpacı” derlermiş bu kadınlara
Bakışı gülüşü hepsi numara
Onun istediği aslında para
Bu konuda bilgim kıttı hâkim bey!

Yok bu kadınlarda, ne din ne iman
Oysa kuralımdır, kadına vurmam
İster müebbet ver, istersen idam
Bu olay canımı sıktı hâkim bey!

Bundan sonra kadınlardan kaçarım
Ne güler, ne yüzlerine bakarım
Anlaşılan ölene dek bekârım
Bütün hayalimi yıktı hâkim bey!