Gecenin koynuna girince mehtap,
Yayımı hicrana gerdim dün gece.
Lâyemut acıyı serince mehtap,
Gönlümü melale verdim dün gece.


Tutundum gecenin zülfü telinden,
Sevdayı dinledim bülbül dilinden,
Efsunu badeyi gülün elinden,
İçip de hasreti derdim dün gece.


Gam yüklü kervanlar geçti karşımdan,
Kederi aldım hep gönül çarşımdan,
Payıma düşenler indi arş’ımdan,
Toplayıp çileyi sardım dün gece.


Gündüzde uyuyan dertler ayıldı.
Dertlerin feryadı arş’a yayıldı.
Saatler takvimde bin yıl sayıldı.
Geçmeyen zamanda zordum dün gece.


Ateşle kavruldum dertleri görüp,
Tutup da saçından çileyi dürüp,
Çektiğim hicranı namluya sürüp,
Ruhumu sükûtla vurdum dün gece.
Gözyaşı içinde kordum dün gece.

Gecenin koynuna girip de gönül yayını hicrana germek ve melâle düşmek..
Bana; Atilla'nın Batı Seferi'ne yol aldırıcı milli davranışını hatırlatıyor.. Aşk; esasında mecazda dile sevgiliyi hatırlatıcı olarak düşse de vuslatta gaye başka.

Sevdayı Bülbül dilinden dinleyip, efsunlu badeyi gül(G)'ün elinden alıp da hasreti dermek..
Karşıdan gam yüklü kervanlar geçerken, hep gönül çarşısından keder almak,
..VE
Çekilen hicranı namluya sürüp ruhtaki darlığı sükûta vurmak..

Kime, yâr denilen gönül sultanlarına ait hissi yangınları verirse versin.. Bana; Bufola'larına ölüm getiren havayı kirletenlere karşı bir Seatle'nin Vatan müdafasında çektiği zahmetleri mealleştiriyor.. Kimi sevdalar var ki, zıpkın gibi can etine saplanır ve nihai perdeyi ölüm ile kapatır. Kimi sevdalar da vardır ki, nezaketin en güzellerini taşımak suretiyle, ölgünlüğü tazeliğe dönüştürecek hayata ses ve nefes olur..
Sizinkisi hep müsbet tarafları işaret buyuran veciz ifadeler..
Diline ve yüreğine sağlık ucuzluğundan çok daha bedelli, brovaların yetmezliğinde, "işte şair bu" dedirten mükemmel kalıpta mükemmel ölçü ve kafiyesi güçlü redifler..
Bugün hıfzettiğim en güzel şiirlerden birine fırsat veren zamandı DÜN GECE..
Selâm ve dualarımla
Bekir Yalçınkaya