ÜÇ KAFADAR

Kasabanın birinde üç kafadar var imiş
İkisi çok şen şakrak biri canı dar imiş

Birisi Kayseri’den birisi de Rizeli
Diyarbakırlınınsa çok sıkı imiş eli

Her nereye gitseler beraberce giderler
Her ne iş olacaksa beraberce ederler

Yine günün birinde koyulmuşlar gurbete
Çok para kazanıp da dönelim memlekete

Çalışıp didinmişler haftalar aylar geçmiş
Üçü de aynı yerde aynı mesleği seçmiş

Demişler ki; Çok ağır dayanılmaz hasrete
Yeter artık bu kadar son verelim gurbete

Alarak biletleri binmişler bir uçağa
Memlekete az kalmış uçak çarpmış bir dağa

Ne umarken dostların başına neler gelmiş
Üçünün de canını Azrail orda almış

Alınmış cenazeler köye haber salınmış
Kılınıp namazları helallikler alınmış

Bütün dostlar ağlamış gözlere inmiş perde
Beraber öldü diye gömmüşler aynı yerde

Aradan günler geçmiş kasaba duyar bir şey
Rizeli çıkıp gelmiş millet şaşırmış epey

Seni en alta koyduk nasıl çıktın da geldin
Hele bir anlatsana toprağı nasıl deldin

Rizeli vermiş cevap millet daha şaşırmış
Parası olan adam her işi aşırırmış

O dünyada da işler aynı burası ile
Her yeri rüşvet tutmuş her yerde haram hile

Verdim beş bin lirayı saldılar beni geldim
Arkadaşlar gelmedi onlardan ayrı kaldım

Hemen sormuş insanlar nerede Kayserili
Paraya kıyamadı orda da aynı eli

Dört bin olmaz mı diye pazarlık ediyordu
Adamlar sinirlenmiş bırakmış gidiyordu


E öteki arkadaş ondan bir haber yok mu?
Ondan ne istediler onun ki senden çok mu?

Ona da aynı miktar aynı teklif ettiler
Çok yordu adamları tükendiler bittiler

Adamlar beşi bilir ister alacağını
Devlet versin diyerek dayatmış bacağını

İşte dostların hali böyle idi orada
Bir an önce gelseler yalnız kaldım burada

Kasabalı şaşırmış böyle bir şey olur mu?
Bizim de başımıza böyle bir şey gelir mi?

Fıkradan ilham aldım yazdım bu satırları
Az gülelim istedim kırmadan hatırları


Yurdumun her yerine ferdine selam olsun
Gülsün bütün yürekler gönüle neşe dolsun



Yakamoz53
Kadir YILDIZ